Kaide değil, takva...
Ribâ yasağı üzerinde, istikbâlde öyle takvâ örnekleri çıkacaktır ki, mezhebimizin kurucusu İmam-ı Âzam Hazretleri
borçlusunun kapısında beklerken, Allah korkusundan, kapının gölgeliğinde durmayı bile menfaat sayacak ve sırf şahsi titizlik eseri olarak, güneş altında pişmeyi tercih edecektir. Kaide değil, takva...
Peygamber efendimizin Uykuya yatarken sözleri:
-Yarabbi; senin isminle ölür, senin isminle dirilirim.
-Uykudan kalkarken düşünceleri:
- Hamd o Allah'a ki, bizi öldükten sonra diriltti. Hepimiz ona döneceğiz.
Büyük Doğu
Ben âlemde bundan güzel bir yüz ve bundan daha güzel bir koku nedir, bilmiyorum.
Sayfa 79 - Büyük Doğu
Ne mutlu O’nun divanesi olabilene..
"Aptal dediğimiz çok defa üstüne hiçbir yazı yazılmamış boş kağıda benzer."
Evvela, hakikî ve ebedî hayatın rehberi ve her derecenin üstü Allah'ın Sevgilisi bizzat şehid... Hayber'de tattığı zehirli etin yıllarca süren sinsi tesiriyle şehid... Ebu Bekr de aynı sebebten ve onunla beraber... Ömer, Osman, Ali ise, doğrudan doğruya vucutlarında, Allah için güneş güneş al kan yaralar açan hançerler ve kılıçlarla şehid...
....................................................
Buyuruyorlar:
<<-Hayber'de birkaç yıl evvel yediğim zehirli etin acısını, bütün yakıcılığiyle içimde duyuyorum. Acısından kalb damarım kopuyor.>>
İbn-i Mesud:
<<-Allah'ın Resûlü, Hayber'de yediği zehirli etin tesiriyle şehid gitti.>> (syf 582)
Sayfa 462 - Büyük Doğu Yayınları, 30. Basım/Ekim 2004Kitabı okudu
<<– Fetvayı müftüler verse de, sen onu kalbine sor!>>
Sayfa 559Kitabı okudu
<<– Halktan utanmayan Hak'tan utanmaz.>>
Sayfa 556 - Büyük Doğu Yayınları, 30. Basım Ekim 2004Kitabı okudu
Zaten sensiz ve senden habersiz alınan nefes, varlığın değil, yokluğun soluğu...
"Ölmeden ölünüz."
Biricik gâye, bu...
Bunun için yaratıldık.
Büyük Doğu