“Ekoturizm süreci doğal dünyayı turist tarafından satın alınabilen, keyifle tüketilebilen objeler olarak parçalara ayırıp yeniden kurgulamaktaydı. Etnik gruplar doğa manzarasının arka planında yer alan bir fon olarak görülmekteydi.”
“Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte çalışma ön plana çıkarılıp aylaklık ve uyku kötülendi,“vakit nakittir” anlayışının güçlenmesiyle birlikte uykuda geçen saatlerin azaltılması yönünde bir basınç oluştu.”
Reklam
“Modernliğin çizgisel olarak ilerleyen zaman anlayışında her türlü kesinti bir tehlike olarak algılanıyordu. Yoksullar ayaklandıklarında modernliğin sokak lambalarını nasıl kırdılarsa meydanlardaki saatleri de öyle kırdılar, “Aydınlanmaya” ve kesintisiz ilerleyen zamanın tiranlığına karşı çıktılar.”
Kadınlar için yazılan romanlarda “kendini gerçekleştirmek gibi bir derdi olmayan" kadın kahramanların payına sıkılıyor!
sunulan sistemin ana bileşeninden mahrum bırakma
Vatandaşlık olgusunun gelişmesi ile birlikte, bedene acı vermek şeklindeki cezalar yerini hapis cezasına terk etmiştir. Kapitalizmde bireyin sahip olduğu en önemli şeyin özgürlük olduğu kabul edilir. Hayatın her alanında niceliksel değerlendirmeyi öne geçiren kapitalizm, cezada da aynı ölçütü kullanır. Suçlu suçlunun ağırlığına göre belirli bir süre özgürlüğünden mahrum bırakılır; hapishaneye kapatılır. Hapis cezası "eşitlikçi" bir cezadır. Herkesin özgür olması gibi, herkese hapis cezası da verilebilir. Kapitalizmde özgürlük, asıl olarak para kazanma özgürlüğüdür. Özgürlük bu nedenle zamandan ayrılmaz. Vakit nakittir. Hapise girerek özgürlüğü kısıtlanan birey, sadece manen değil, nakden de zarara uğramış olur.
Kapitalizm öncesi asıl/kopya ikiliyi çerçevesinde hayalet, ikiz, gölge, yansıma ölüme göndermede bulunurken 19 yüzyılda hiçbir şeyin "tıpkısı" kalmıyor. Seri üretimle birlikte neyin asıl, neyin kopya olduğu ayırt edilemez hale geliyor. Her şeyin ikame edilebilirliği ile birlikte ölüm artık görülemez, izlenemez bir biçimde tüm toplumsal ilişkilere yayılıyor.
Reklam
280 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.