Sakine Aksoy - Tatlıdır o, acı olur mu hiç?
"Davul bile dengi dengine" dediler kadına. "Davul bensem dengim odur" dedi kadın her seferinde.
Hayriye Kartal - Tespih Tanesi
Babamın beni bırakabileceği bir yer yoktu. Bu yüzden boyaya birlikte giderdik. Arkasında sürükleniyorum diye üzüldüğünü anımsıyorum ara ara. Oysaki benim en büyük mutluluğumdu onunla boyaya gitmek. Neden mi? Gökyüzündeki ebemkuşağı benim ellerime inerdi. Ellerim de yeryüzünün ebemkuşağı olurdu. Her gün farklı bir renge bulanırdı mini mini parmaklarım. Babam henüz boyamadığı duvarları ellerimle boyamama izin verirdi. Minik ellerimin minik izleri duvarlarda öyle mutlu olurlardı ki duvar dahi şenlenir, üzerindeki küçük el izlerini sevecenle okşardı. Sonra babam gelir ve ellerimin bıraktığı izleri silerdi aynı boya ile. Asıl buna üzülürdüm, o duvarların neşeye ihtiyacı vardı ve bir çocuk olarak bu benim görevimdi. Elbette görevimi yerine getirirdim fakat babam belli bir zaman sonra o neşeyi siler ve o duvarları tekrar kasvete boğardı.
Reklam
Hayriye Kartal - Tespih Tanesi
Sağır doğmuş bir insan ne demek olduğunu bilmediği bir sesin yokluğunu ne kadar hissedebilir ki?
Ebrar Esma İnandı - Ufuktaki Meşale
Sonra dönüp bakıyorum yaşamış olduğum onca ana, güne, anıya. Zaman duruyor ben ardıma bakarken, yapraklar kımıldamıyor, rüzgar esmiyor.
Ebrar Esma İnandı - Ufuktaki Meşale
Açın isterim yürek kapılarınızı, süzülsün bir kuşun kanadında mısralar, hissedin o karanlık geçidi, geçidin ardındaki aydınlığı.
Ebrar Esma İnandı - Ufuktaki Meşale
Ruhum uçurumların kıyısında dolanırken, parmaklarım bir kağıt ve bir kalemle dertleşiyordu.
Reklam
167 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.