Dedem köyü bırakıp da şehre gelmek istemez pek. Ne zaman onu çağıracak olsak, "Üstü alabildiğine pamuk bulut, altı yemyeşil kır bayır bu cenneti bırakayım da ne yapayım orada ben?" der durur hep.
"Kızgın bir gaz kütlesiydi dört beş milyar yıl önce...Döndü döndü de yörüngesinde milyarlarca kere, öyle oluştu bu mavi gezegen. Sular bir kabarıp bir yükseldi. Karaların yerleri değişti. Tam yedi kıta, ayrıldı birbirinden okyanuslarla. Yelkovan kovaladı akrebi.Yüz milyonlarca yıl geçti.Dünya döndükçe çeşit çeşit canlılar türedi. Sevdalı kumru, gülen sumru, yavaş kaplumbağa, geveze kurbağa,tembel ağustos böceği, çalışkan karınca, çok ayaklı çıyan, güzel gözlü ceylan, bir ısırığıyla öldüren engerek, kulakları uzun boz eşek...Hepsine yaşayacak bir yer gerek!"