Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Büyük ıstırap, büyük pişmanlık büyük anı diye bir şey yok. Her şey unutulmaya mahkûm. Hatta büyük aşklar bile. Dünyada acı olan aynı zamanda onu çok güzel yapan gerçek, bu işte."
"Acılardan korkmamak için çırpınıyor, ama ölüm var..."
Reklam
"Karanlıkta ay ışığının aydınlattığı bir yüz düşündüm."
"Unutmak kör bir karanlık. Oysa, anımsamanın unutmaktan daha acı verici, daha trajik olduğunu biliyorum artık."
İsmet İnönü'nün Financial Times gazetesine yazdığı yazıdan...
Atatürk'ün cemiyet [toplum] ile söyleşmek ve onunla iş görmek hevesi bu memlekette pahası ölçülmez iyilikler yapmıştır. 1919 İhtilâli'ne girdiğinden itibaren, fikirlerini kongrelere, heyetlere ve fertlere anlatmaya çalışıyor. Nihayet çetin silah hareketleri ile hallolunacak muğlâk [çapraşık] davalar için, her şeyden evvel cemiyeti ikna etmeye, yani cemiyet yapmaya teşebbüs ediyor. Bu zihniyetin en büyük eseri 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin meydana gelmesi olmuştur. Harp ve ihtilâl içinde bulunan bir milletin meselelerini Meclis ile idare etmek kolay bir iş değildir. Atatürk'ün cemiyet içinde yer tutmak ve çalışmak hassasıdır [özelliğidir] ki, bu temiz ve çetin idareyi bize temin etmiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
O ıssız yerde tek başına yaşayarak kendinden kurtulacağını mı sanıyorsun?!
Sayfa 9
Yaşamda pek çok şey güzeldir, ama çekici olan uzaktır hep. Anlamsızlıkta aranan anlam!
Duyguların tutsaklığından kurtulmanın tek yolu onları kutsallaştırmaktır, unutma.
Ne denli acı olursa olsun, ruh, bedeni ne denli aşağılarsa aşağılasın, beden, ruhu ne denli aptallıkla suçlarsa suçlasın hiçbir şey değişmeyecekti. Bir yaşam başka bir yaşama, bir düş başka bir düşe, bir soru başka bir soruya dönüşecekti ve böyle sürüp gidecekti.
688 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.