" Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar ? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkası yapsın, büyük barajlarda başkası çalışsın. Bazılarına çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirası ile yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin kuvvetli olmak gibi bir derdiniz yoksa, siz de Leonardo Da Vinci gibi ' Kuvvet nedir ? ' diye merak ediyorsanız buyrun sizleri Mekanik kürsüsüne beklerim. Çünkü bazılarına göre ' Kuvvet ' para ile organizasyonun çarpımına eşittir; bize göre de kuvvet ivme ve kütleyi ilgilendiren bir büyüklüktür. Bu iki formülü birbiriyle karıştırmayın olur mu çocuklar ? Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olur mu çocuklar ? "
Sayfa 216 - MUSTAFA İNANKitabı okudu
İnan, yazarken ister istemez kendine dönüyor. Geçmişine,geleceğine daha sorgulayıcı bakıyor,zihni açılıyor.
Reklam
Denir ki: Seni ayıplayanlar çıkacaktır kuşkusuz, ama bil ki, hiçlik varoluşun temelidir. Büyük ideallerin varsa eğer ve bu idealler insanlığın köküne kibrit suyu döküyorsa, peşinden gelenler suçludur. Sen tek başınasın unutma, kendine ihanet etmiyorsun. Tutkuna yaşamayı öğren; arada bir fırtınaya dönüşse de rüzgar, korunmasını bil. Ama her şeyin saf olduğuna kanma sakın. Sana söylediklerim de saf değil, aldanma.
Denir ki: Tutku acının yücelişidir. Acıdan mı doğar tutku, sevinçten mi ? Bilinmez elbet, ama bilinen, tutkunun yaşayan ölüm olduğudur. Bazen sonsuz bi belirsizliğin bellek kırıntılarından bile yoksun, bazen neredeyse kesin bir gerçeğe tutsak edilmiş, somut. Denir ki: Güneşin yeryüzüne bıraktığı izler kadar derindir geçmişi, söküp atmak olanaksız değilse bile, yapışkan bir sessizlik, var olmadığı halde süregelen bir gereksinmedir. Aklın ve anımsayışın yüzeylerinde dolanan, ara sıra kuytulara inen acıdır, ağrıdır. Ölümün yerine bir anıt olur ve o zaman tutkunun hükmü ölümsüz bir hiçliğe dönüşür.
İnan Çetin - Mustafa Kemal Atatürk'ün İlk Aşkı
"Bu delikanlının adı Mustafa Kemal'di. İlk aşk ateşi kalbine düştüğünde, henüz on sekizine yeni basmıştı."
Sayfa 9 - Destek YayınlarıKitabı okudu
İnan Çetin - Mustafa Kemal Atatürk'ün İlk Aşkı
"Eleni çaldığı ilk parçayla Mustafa Kemal'in yüreğine iyice yerleşmişti."
Sayfa 16 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
524 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.