"İslâm'ın kendi gerçeği içinde anlaşılması nasıl sağlanabilir?"
"Kelimeyle meram anlatmanın imkânsız kaldığı yerde eyleme müracaat edilir."
Reklam
"İslâm, salt zihnî bir olgudan ibaret değildir."
"Bugün müslüman olduğunu söyleyen milyonlarca insan, aslında İslâm'ın hakikatinden uzak bir hayat sürüyor."
" Hepimizin neşeye ihtiyacı var. Boğuluyoruz burda. "
Bugün yaşayan Müslümanlarda tuhaf biçimde bir Ebu Talib kompleksinin yansıdığına şahid oluyoruz. Ebu Talib kendisi için "atalarının dininden döndü derler" diye kelime-i şehadeti getirmekten kaçınmıştı. Şimdi bir başka biçimde bazılarımız tıpkı Ebu Talib'in yürüttüğü mülahazalar içinde bulunuyoruz ve adeta onun gibi Resulullah (sav)'a "Sen doğru söylüyorsun, Allah birdir" diyoruz da, iş teslim olmaya gelince, Ebu Talib nasıl atalarının dini uğruna teslim olmaktan kaçındıysa, biz de sanki atalarımızın diniymiş gibi baktığımız bir takım "ilmî safsatalara" bakarak teslimiyetten kaçınıyoruz. En azından yaptığımız, bu "ilmi safsatalarla" İslâm'ı telif emeye kalkışmak oluyor. İslâm'ın hükümlerinin mahiyeti o hükümleri yaşayan bir cemaat içinde bulunmadıkça tam mânâsıyla kavranabilir olmaz. Bu hükümler "bilgi şubesi" olarak bilinmez demiyorum. Fakat bu hükümlerin uygulamada nasıl işlediğini kavramak ancak İslâmî bir cemaat yapısı içinde mümkün olabilir diyorum.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.