Ama o şu anda uzun bir yolculuktan bitkin düşmüş biri gibi hissediyordu kendini, hiçbir konuya ilgi duyamıyor, kafasına hiçbir şey girmiyordu.
Sayfa 209Kitabı okuyor
Kahredici bir ezilme, ağır bir boşluk duyuyordu yüreğinde.
Sayfa 209Kitabı okuyor
?!
Nereden geliyor bu değirmenin suyu? Ya köylülerden alınan haksız vergilerden ya da daha kötüsü, vicdanların satılmasından! Rüşvetler alınıyor, vicdanlar satılığa çıkarılıyor... niçin?
Sayfa 209Kitabı okuyor
Konuşur da konuşur adam, kitaplardan öğrendiklerini sayar döker; güzel, renkli şeylerdir anlattıkları aslında; ama kendine bile bir hayrı olmadığını görursün bütün bunların. Öte yandan basit bir tüccarla, bildiği tek şey işi olan, ama bu bildiğini deneyimleriyle, sağlam, köklü bir şekilde öğrenmiş olan bir tüccarla konuşmak, böylesi gereksiz konuşmalardan çok daha iyidir.
Sayfa 210Kitabı okuyor
Herkeste kendini hoş görmek, kendine acımak gibi bir zayıflık vardır: Suçu yakınımızdaki birinin üzerine yüklemeye çalışırız.
Sayfa 211Kitabı okuyor
Öte yandan, evet, kadınlar huy yönünden erkeklerden daha zayıf, daha güçsüzdürler, ama kimi durumlarda yalnızca erkeklerden değil, dünyadaki her varlıktan daha güçlü oluverdiklerini de unutmamak gerekir.
Sayfa 205Kitabı okuyor