Arz-ı Mevud’un kalbine ağlayarak gireceğiz inşallah
Zalim ve azaba uğrayanların yakınlarından geçerken korkup ağlayıp Allah’a sığınmak: 955: ibni Ömer (Allah onlardan razı olsun) 'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem) Semûd kaminin ülkesi olan Hicr denilen yere varınca şöyle hitap etti: “Siz azaba uğrayan bu kavmin yurdundan çabucak ağlayarak geçin. Ağlamayacaksanız girmeyiniz de onların başına gelen azab size de gelmesin." (Buhari, Salat 53, Müslim, Zühd 39) Başka bir rivayette Hicr’e vardığı zaman Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in şöyle buyurduğu bildirilmektedir. "Kendilerine zulmedenlerin yurduna ağlayarak girin. Yoksa onların başına gelen sizin de başınıza gelebilir." Sonra Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) başını örttü ve vadiyi süratle geçti. (Buhari, Enbiya 17, Müslim, Zühd
Aişe’nin (Allah ondan razı olsun) şöyle dedigi rivayet olunmuştur. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) sabah namazının iki rekat sünnetini kıldıktan sonra sağ tarafına uzanarak yatardı. (Buhari, Teheccüd 23) 1111: Yine Aişe’den (Allah ondan razi olsun) şöyle rivayet edilmiştir. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) yatsı namazı ile sabah namazı arasındaki sürede on bir rekat namaz kılardı iki rekatta bir selam verdiği bu namazların sonunda bir rekatla vitiri eklerdi. Müezzin sabah ezanını okuduktan sonra tan yeri ağarmaya başlayınca müezzinin haber vermesiyle kalkar fazla uzun olmayan iki rekat kılar müezzin tekrar gelip farz namaz için haber verinceye kadar sag tarafına uzanip yatardı. (Müslim, Müsafirin 121-122)
Reklam
Abdullah ibni Amr ibni Âs (Allah Onlardan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre bir kimse Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’e: Müslümanın hangi ameli daha hayırlıdır, diye sordu. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’de: “Yemek yedirmen ve tanıdık tanımadık herkese selam vermendir.” buyurdu. (Buhari, İman 6, Müslim, İman 63)
İbni Mes’ud (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Yalnızca şu iki kimseye imrenilebilir. Onlar gibi olmak istenebilir veya bu iki kimseye hased edilir, bunlardaki bu nimetin yok olması istenir. Biri; Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcamayı becerip başarabilen kimse, ikincisi; kendisine ilim ve hikmet verilip onunla hükmeden ve onları öğreten kimse.” (Buhari, İlim 15, Müslim Müsafirin 268)
Mikdam ibni Ma’dikerb (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “İnsan kendi elinin emeğinden ve kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah’ın peygamberi Davud aleyhisselam da kendi elinin emeğinden ve kazancından yerdi.” (Buhari, Büyu’ 15)
İbn Ebî Muleyke (117): "Peygamber'in sahâbîlerinden otuz zâta yetiştim; hepsi de münafık olmaktan korkuyorlardı. İçlerinde, benim îmânım, Cibrîl ve Mikâîl'in îmânı gibi sağlam ve nifâk ârız olmaktan masûndur diyen de hiç yoktu" dedi. Hasen el-Basrî (110?)'nin de: "Allah'tan mü'minden başkası korkmaz, münafıktan başkası emîn olmaz" dediği zikrolunur.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.