İstikrarın Önemi
Plan ve istikrarın önemini en kolay anlatabileceğim örnek şudur:Hiçbir tarih tahsili olmayan bir insan düşünün.Bu kişi 20 yaşından itibaren hobi olarak her gün günde 15 dakika Osmanlı tarihi kitabı okuyor olsun.Yılda 91 saat okuma eder.Bunu 60 yaşına kadar sürdürdüğünü düşünelim.Yaklaşık 3600 saat Osmanlı Tarihi okumuş olur.Normalde aynı konuyu bu
Sayfa 88 - Tin YayınlarıKitabı okudu
Beyazıt Meydanında Yakılan Kitap
Büyük tarihçimiz İsmail Hami Dânişmend Bey'in dört ciltlik "İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi" adındaki muazzam eseri, zannedersem ellili yılların ortalarında, Atatürk'ten bahsetmiyor gerekçesiyle Beyazıt Meydanında yakıldı. Bu çirkin olay o zamanlar büyük bir yankı yaptı. Ve kültür dünyamızın koca bir ayıbı olarak tarihe geçti...
Sayfa 155 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Mayıs 2005Kitabı okudu
Reklam
İsmail Hami Danişmend’in İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi adlı eserinde, Tevrat tefsirlerinden “Togarma”, “Magog” daha sonra “Ye’cüc ve Me’cüc” isimleriyle Türklerin tarif edilmeye çalışıldığından bahsedilmektedir. Bu tasvirlerde Türkleri çok korkunç bir şekilde yansıtmışlardır. Türkler, bir kulağı başının altına, öbür kulağı yorgan gibi üstüne örter, dişleri vahşi hayvan dişleri gibi; vahşi hayvanları, hatta ölülerini bile yerler şeklinde, acayip şekillerde tanımlanmıştır. Müslüman Arap kaynakları da bu uydurmaları asırlarca daha da abartarak nakletmişlerdir. Maalesef ki Osmanlı medreselerinde de bu bilgiler uzun süre okutulmuştur.
—M. 1258 = H. 656—
Ertuğrul Gazi’nin ölümü üzerine inhilâl eden aşiret beyliğine “ Savcı”, “ Gündüz” ve “ Osman” isimlerindeki üç oğlunun en büyüğü veyahut en küçüğü olan Osman Bey’in geçtiği rivayet edilir; Tabiî Osmanlıların ilk zamanlarına ait olan bütün rivayetler gibi bu da aynea tetkik edilmelidir.
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
Alderson, "Çiçek Hatun, muhtemelen Türktü ve Cem'e nisbetle Dayı Ali Bey diye ünlenen bir de kardeşi vardı," diyor. Fatih ve oğullarını ana-baba Türk göstermek isteyenlerin dayanağı işte bu "Ali Dayı"dır. Bu konuda, İ.H. Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi'nde şunları yazmış: “Bu hatunun milliyeti hakkında muhtelif rivayetler vardır. Rumluk, Sırplık, Fransızlık, İtalyanlık, Macarlık gibi birçok milliyetler isnat edilmiş ve hatta Macar milli kahramanı Hunyadi Janos’un yeğeni olduğundan bile bahsedilmiştir. Osmanlı menbalarında buna ait bir şey yoktur. Yalnız, Cem Sultan'ın Ali Bey isminde bir dayısı olduğuna göre ecnebilik rivayetlerinin şüpheli olması lâzımgelir." Kardeşi Ali, her ikisinin Türklüğü için ne ölçüde bir kanıtsa, eniştesi padişah olan kişinin, Müslümanlığı seçmesi de doğaldır.
Sayfa 158 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.