Toplum değişiyor, insanlar değişiyor, dünya değişiyor; kalıplaşmış düşünceler değişmiyor.
Şeriati'ye göre, İslam'ı çöküşün etkenleri olan bilgisiz ve uyuşuk geleneklerin tekrarı biçiminden çıkarıp,bilgi veren,ilerici,mücadeleci,uyandırıcı,aydınlatıcı bir ideoloji şekline çevirmeliyiz. Çünkü İslam, Öz'e dönmek ve özden başlamak isteyen, ister dinli ister dinsiz aydınlar için,bilgi,bilinç ve sorumluluk verici olmalıdır. Bunun için de toplumda varolan,bizim gerçek insani kişiliğimize ve manevi gerçeklerin derinlerine dayanan,sağlam bir sermaye ve gıdadan beslenen,kendi ayakları üzerinde duran bir dini öz yakalamalıyız.
Reklam
Günümüz insanı "ne yapacağı"na dair her zamankinden çok güce sahiptir. Ancak "ne yapması gerektiği"ni her zamankinden daha az bilmektedir.
Üretim, sanatın aksine, “varolandan duyulan rahatsızlıktan ve acıdan değil, varolana daha yakın olma arzusundan kaynaklanır. Üretimin amacı kurtuluş değil daha çok tutsaklıktır. Sanat insanı “doğada olmayan” ortak etmek isterken, üretim “doğada olan”a ortak etmek ister.
Aşk, kimlik ile bağımsız değildir. Mevsimlerin, yılların geçişi onu etkiler. Ama sevmek yaş, zaman ve yaşamın huyu ötesinde yaşar. Onun yüksek yuvasına günün ve zamanın eli yetişmez..
İnsana özgü olan en üstün var oluş, "başkaldırıyorum, o halde varım"dır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.