Ebeveynin eleştirisi işe yaramaz. Eleştiri, öfke ve baş kaldırı yaratır. Hatta daha da kötüsü, sürekli olarak eleştirilen çocuklar, kendilerini ve başkalarını eleştirmeyi öğrenirler. Kendi değerlerinden kuşkulanmayı ve başkalarının değerini küçültmeyi öğrenirler.
Çoğu ebeveyn, kırılmış bir yumurtaya kırılmış bir bacak gibi, tuz buz olmuş bir cama tuz buz olmuş bir kalp gibi tepki gösterir. Kaybolmuş bir eldivenin keyfin kaçmasına neden olması gerekmez; yırtılmış bir tişörtün bir trajediye dönüşmesi gerekmez. Tam tersine, bir kaza, çocuğun değerleri öğrenmesi için iyi bir fırsat olabilir.
Reklam
Faydalı övgü: Tebrik kartını beğendim. Çok hoş ve zarifti. (Ben zevkli biriyim, seçimlerime güvenebilirim) İşe yaramaz övgü: Sen daima çok düşüncelisin. Faydalı övgü: Mektubun beni çok neşelendirdi. (Ben diğer insanlara mutluluk verebilirim) İşe yaramaz övgü: Sen mükemmel bir yazarsın. Faydalı övgü: Yazdığın kompozisyon bana yeni fikirler verdi. (Ben yaratıcı olabilirim) İşe yaramaz övgü: Seviyene göre çok iyi yazmışsın. Tabii ki, daha öğreneceğin çok şey var.
Övgü kelimeleri, çocuğun kişiliğinin çarpıtılmış bir imajını değil, başarılarının gerçekçi bir resmini yansıtmalıdır.
Psikoterapide bir çocuğa asla "sen çok iyi bir küçük çocuksun" denmez. Yargılayıcı ve değer biçici övgülerden kaçınılır. Çocukların onay kaynağının başkaları değil, kendileri olması için, değer biçici övgünün baskısından kurtulmaları gerekir.
Yalnızca davranış kınanabilir veya övülebilir. Duygular yargılanamaz ve övülemez. Duyguların yargılanması ve hayal gücünün kınanması akıl sağlığına zarar verir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.