Bir kavram olarak Ahilik, İslam dünyasında Abbasi halifesi Nasır Li-dinillah tarafından kurumlaştırılan 'fütüvvet' kurumunun,Anatolyada 13.yüzyıldan itibaren yerli unsurlarla donanmış bir şeklidir.Ahilik Anatolya esnafının hayat anlayışına ve dünya görüşüne uygun olması sebebiyle daha çok esnaf arasında gelişmiş olmakla birlikte esnaf
Gözlerinin derininde duran ışık... Alnındaki aydınlık... Gözlerinin akında duran kırmızılık... O olmalıydı. İsmi göklerde Ahmed, yerde Mahmud, dillerde Faraklit olan... Tevrata, Zebura, İncile dizili izler. Zerdüştün bin yıllık ateşini söndüren müjde o muydu? Kisra'nın on dört burcunu birden çatlatan, Kabe'deki putları yerle bir eden sır... Save'yi yok eden aydınlık? Ebva'da can veren Anne'ye son anında şiirler okutan? O muydu karşısında nurdan bir ışık seli gibi duran? Çağların yüreğinde saklı duran hazine, kendinden haberdar mıydı? Yıllar yılı hep beklenen ama ulaşılmayan... Bahar içinde baharlar, huzur içinde hazlar solukluyor Hatice.
Sayfa 20 - 21
Reklam
Riyâ’nın Küçük Şirk Olması...
Mahmûd B.Lebı̂d (radıyallahu anh)’den: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Muhakkak ki sizin hakkınızda korktuğum şeylerin en korkuncu küçük şirktir.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Rasulu! Küçük şirk nedir?” Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Riyâdır. Şüphesiz Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Kulların amellerinin karşılığını alacakları gün, dünyada amelleriyle riyâ/gösteriş yapanlar, kendilerine gösteriş yaptıkları kimselere gitsinler ve baksınlar, onların yanında karşılık bulabilecekler mi?!”(7)
Sayfa 26 - Sağlam Yayınevi - *(7) Sahih. Ahmed (5/428, 429)
Ocağın ilgâsına "Vak'a-i Hayriye" demek mümkün değildir.
Bu esnâda, Sultan Mahmud, nedense Ocağın kudretini artırma değil, eksilt- me siyaseti güdüyordu. Nitekim Lütfi "Selîm'den beri Ocağın kudretinin kest ü taklili cihetine gidildiğini, ıslahına ve kuvvetlenmesine gayret gösterilmediği ni" yazmaktadır. Böylece, Ocağa bir baskın verildi ve sert bir tedbirle kaldırıldı (1826). Bu esnâda
Sayfa 772
❦ NA’T-I NEBEVÎ ❦ (lütfen sonuna kadar okuyunuz)
İki cihan güneşi, sensin yâ Resûlullah! Bulunmayan bir eşi, sensin yâ Resûlullah! Yaratmıştır nurunu senin ilk önce Mevla, Yaratmış yeri, göğü seninçin Yüce Mevla! Kâinat örgüsüne işlenmiş özel adın Işıkların tuğrası, tuğudur güzel adın!
Sultan Mahmud: “Yüzümün çirkinliğinden ötürü halkın beni sevmemesinden korkmaktayım. Halk öteden beri yüzü güzel padişahlardan hazzetmiştir.” Ahmed Hasan: “Şevketli efendimiz, öyle bir şey yap ki kadın, çocuk, zengin fakir cümle halk seni canlarından çok sevip emrinle kendilerini ateşe ve suya atmaya amade olsunlar.” dedi. Sultan Mahmud: “Nasıl bir şey yapayım?” diye sordu. Ahmed Hasan: “Altını düşman say ki cümle âlem seni saysın.” Sultan Mahmud bu sözü takdir eyleyerek: “Bu sözün altında bin hikmet gizlidir.” dedi.
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.