Şöyle düşündüm: yenilgiden hoşnutum çünkü içten içe suçlu olduğumu biliyorum, beni selamete çıkaracak tek şey var, o da cezalandırılmak. Şöyle düşündüm: Yenilgiden hoşnutum, çünkü bu bir sondur ve ben çok yorgunum. Şöyle düşündüm: Yenilgiden hoşnutum, çünkü gerçekleşti, o biz olan, biz olmuş olan, biz olacak olan bütün bu olaylarla kaçınılmaz olarak bağlantılı, çünkü tek bir olguyu dahi yok saymak ya da lanetlemek evrenin adına kara çalmaktır.
Tanrı’nın geçmişi bozabileceğine karşı çıkılır ama nedenlerle sonuçların karmaşık sıralamasından söz edilmez, bu öylesine engin ve kendine özgü bir sıralamadır ki belki de bir tek yadırgı gerçeği, ne kadar önemsiz gözükürse gözüksün, şimdiyi geçersiz kılmadan ortadan kaldırmak olası değildir. Geçmişi azıcık değiştirmek, bir tek gerçeği değiştirmek değildir; o gerçeğin sonsuz olmaya yatkın sonuçlarını da ortadan kaldırmaktır.
Başka bir deyişle, iki evrensel tarihin yaratılması demektir.
...