Eğer haseti içinde tutarsan yanarsın ve yakarsın. Sadece sen yansan dert değil, yakarsın da Allah korusun. Ebu Leheb'i yakan da işte buydu. Ebu Leheb, Resulullah'ın (sas) amcasıydı bu yüzden ara ara iyilik damarı kabarıyordu. Mesela hüzün yılları zamanında Ebu Leheb, Resulullah'ın huzuruna gelmiş ve: " Yeğenim bundan sonra ben varım korkma." demişti. Ebu Leheb'in evinde bir muallim var. Ümmü Cemil, Ebu Leheb'i telkinle dolduruyor ve yeniden düşmanlığa sevk ediyordu. Resulullah'ın (sas) yürüdüğü yollara dikenler serpiyorlar ve Resulullah'a (sas) hakaret edip onu (sas) küçük (!) düşürmeye çalışıyorlardı. Akabe'de Allah Resulü bir yere gidecekse, bir çadıra girecekse ya öncesinde ya sonrasında sarı saçlı mavi gözlü adam -kaynaklar onu böyle tarif eder - gidiyor : "Ona inanmayın! Ben onun amcasıyım ve çocukluğunu bilirim." diyerek Resululah'ı (sas) kötülüyordu. Allah imanı kimlere kimlere nasip etti ama Ebu Leheb'e nasip etmedi çünkü haset onu yakıp kavuran bir hale dönüştürmüştü. Neticesinin de ne olduğunu da Tebbet Sûresi bize haber vermektedir. Haset evinin bizlere mesajı ise: " Yeğenin alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamber olsa, evin Cebrail'in gidip geldiği eve komşu olsa bile eğer sen haset hastalığına kapılır da bunu tedavi etmek için çaba içerisine girmezsen Kuran'ın, Peygamber' in ve kıyamete kadar gelen tüm müminlerin lanetini kazanacak işler yapabilirsin." Allah bizleri muhafaza etsin. Amin
Sayfa 67 - Siyer yayınları