Haset Evi
Eğer haseti içinde tutarsan yanarsın ve yakarsın. Sadece sen yansan dert değil, yakarsın da Allah korusun. Ebu Leheb'i yakan da işte buydu. Ebu Leheb, Resulullah'ın (sas) amcasıydı bu yüzden ara ara iyilik damarı kabarıyordu. Mesela hüzün yılları zamanında Ebu Leheb, Resulullah'ın huzuruna gelmiş ve: " Yeğenim bundan sonra ben varım korkma." demişti. Ebu Leheb'in evinde bir muallim var. Ümmü Cemil, Ebu Leheb'i telkinle dolduruyor ve yeniden düşmanlığa sevk ediyordu. Resulullah'ın (sas) yürüdüğü yollara dikenler serpiyorlar ve Resulullah'a (sas) hakaret edip onu (sas) küçük (!) düşürmeye çalışıyorlardı. Akabe'de Allah Resulü bir yere gidecekse, bir çadıra girecekse ya öncesinde ya sonrasında sarı saçlı mavi gözlü adam -kaynaklar onu böyle tarif eder - gidiyor : "Ona inanmayın! Ben onun amcasıyım ve çocukluğunu bilirim." diyerek Resululah'ı (sas) kötülüyordu. Allah imanı kimlere kimlere nasip etti ama Ebu Leheb'e nasip etmedi çünkü haset onu yakıp kavuran bir hale dönüştürmüştü. Neticesinin de ne olduğunu da Tebbet Sûresi bize haber vermektedir. Haset evinin bizlere mesajı ise: " Yeğenin alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamber olsa, evin Cebrail'in gidip geldiği eve komşu olsa bile eğer sen haset hastalığına kapılır da bunu tedavi etmek için çaba içerisine girmezsen Kuran'ın, Peygamber' in ve kıyamete kadar gelen tüm müminlerin lanetini kazanacak işler yapabilirsin." Allah bizleri muhafaza etsin. Amin
Sayfa 67 - Siyer yayınları
Âlemlere Rahmet olan Sultan Nebî sahâbîlerine hitaben buyurdular ki: “Kalbler, demirin paslandığı gibi paslanır.” İnsanlar var ki, saatlerce konuşur da bir kere “Lâ ilâhe illallah” demek aklına gelmez. Ömür nefeslerinin incileri, maçları takip ederken dökülür. İnsanlar kendilerini bu sevdaya o kadar kaptırır ki, ezanlar okunur duymazlar, namazlar geçer aldırmazlar. Halbuki bu kuru sevdanın ne dünyası için bir faydası, ne de âhiretine bir ışığı vardır. Serap gibi, hayal gibi bir şey...
Reklam
Maalesef Yeni Çağ manevi arayışlarının çığ gibi arttığı günümüzde, "kendi kendine tapınma" gittikçe sık rastlanan bir olgu hâline geldi. Kendilerini şifa kaynağı addeden "şifacılar", Hintli şişman "avatarların" peşinde koşan garip insancıklar, kişisel özgürlüklerini harcadıklarının farkında bile değiller. Oysa "kul" olmadan özgür olunmaz. Kul olmaksa alemlere rahmet olarak gönderilen son peygamberin çizdiği hat üzerinde, Kur'an ve sünnetle yürümekle mümkündür.
Sayfa 165 - KaknüsKitabı okudu
"(Rabbimiz!) Ancak Sana kulluk ederiz ve yalnız Sen’den yardım dileriz." (el-Fâtiha, 5)
Sayfa 78 - Kampanya KitaplarıKitabı okudu
Gül bahçelerindeki güzel kokuları duymuyorsan, kusuru bahçede değil, gönlünde ve burnunda ara…
Sayfa 70 - Kampanya KitaplarıKitabı okudu
"Bu cihan, âkiller için seyr-i bedâyî, ahmaklar içinse yemek ile şehvettir."
Sayfa 63 - Kampanya KitaplarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.