Sonunda bütün evreni birleştirmiş, avucuna almış, ona bakıyordu; gizemlerin arasında korkudan ne yapacağını şaşırmış halde, bilmediği bir hedefe varmak için koşuşturan dehşete düşmüş bir gezgin olarak değil; gözlemleyerek, çözerek ve öğrenilmesi gereken her şeye aşina olarak evrenin dar sokaklarında, sapa yollarında ve ormanlarında dolaşıyordu. Daha çok öğrendikçe evrene, hayata ve bütün bunların ortasında kendi hayatına daha çok hayran oluyordu.