İnsanlar diyorlar ki: “Efendim apartmanda yaşıyoruz, komşuluk bitti.” Aslında apartman ile komşuluk ilişkisi arasında bir tezat olduğunu hissediyoruz ama adını koyamıyoruz. Apartman özellikle “Komşuluk bitsin!” diye yapılmış bir mekân! Apartmanı Müslüman bir toplum üretmedi.
1974 yılının Mart ayının 7'sinde, tan ağarmadan yarım saat kadar önce Kaspar Joachim Utz, Prag'daki Eski Yahudi Mezarlığı'na nazır, Široká Caddesi, No. 5 adresli apartman dairesinde zaten uzun zamandır beklenmekte olan ikinci bir krizle hayata gözlerini yumdu.
Sayfa 11
Reklam
Toplu konutların mimarlarının kesinlikle uymak zorunda olduğu bir talimat vardır: İç duvarlar çok ses geçirmez olmamalıdır. Hiçbir senin duyulmadığı apartman dairelerinde oturanlar sık sık endişeye kapılırlar. Kendilerini çok yalnız hissederler ve bu ruh hali sağlıkları için hiç iyi olmaz. Başkalarının sesler, fakirlerin ortam müziğidir.
Sevgili kalbim! Neden hâlâ apartman boşluğunun gün ışığı görmeyen penceresinde kuş sesleri beklersin?
Konut projelerine hangi mimar ilgi duymaz ki, demiştin. Ben o konunun ana fikrinden nefret ediyorum. Ayda on beş dolar verebilecek birine doğru dürüst bir daire sağlamak iyi bir iş bence de... ama diğer insanların sırtından değil. Vergileri yükseltiyorsa, diğer bütün kiraları yükseltiyorsa, kırk dolar kazanan adamı fare deliği gibi bir yerde oturmaya mecbur ediyorsa, o zaman iyi bir şey değil. New York'da olan da bu. Modern bir apartman dairesinde oturmaya kimsenin parası yetmiyor. Ancak çok zenginlerle çok yoksullar oturabiliyor. Orta halli bir karıkocanın oturmak zorunda kaldığı o onarılmış eski evleri hiç gördün mü? Dolap kadar mutfaklarını, su tesisatlarını biliyor musun? Onlar öyle yaşamaya zorlanıyor, çünkü yeterince beceriksiz değiller de ondan. Haftada kırk dolar kazanıyorlar diye, konut projelerine almıyorlar onları. Oysa lanet olası projenin parası hep onlardan çıkıyor. Vergileri veren onlar. O vergiler yüzünden, kendi kiraları yükseliyor. Onarılmış eski evden, onarılmamış eski eve, oradan da daha kötüsüne taşınmak zorunda kalıyorlar. Benim niyetim, hiç kimseyi yalnızca on beş dolar kazanabiliyor diye cezalandırmak değil. Ama kırk kazananın niçin cezalandırıldığını anlıyorsam Allah belamı versin. Hem de daha beceriksiz olanın hatırı için.
Plato Film Yayınları
Şık bir iltifat
O apartman gibi bir karı idi, yazık ben idare edemedim.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.