Atatürk'ün benimsediği ideoloji milliyetçilik olmuştur. Milli devlet, milli tarihi, milli dil denildiği zaman ana eksen hep milliyetçilik olmuştur. Devrindeki kapitalist, sosyalist akımları benimsememesi, O'nun milliyetçiliğinin en büyük kanıtı olmuştur. Selanik Türk sosyalistlerinin daha 1912 yıllarında enternasyonal mihraklara "milliyetçi" diye jurnalledikleri Mustafa Kemâl, ölünceye kadar bu vasfını korumuş ve "Benim hayatta yegâne fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir" demek suretiyle bunu tarihleştirmiştir.
Sayfa 110 - Atatürk Araştırma Merkezi
Atatürk, İstiklal ve hürriyetin aşıkıdır.
Sayfa 106 - Atatürk Araştırma Merkezi
İşte Atatürk bu kadar çok milletperverdi
Mustafa Kemal için Türk milleti her şeyin ana kaynağıdır.
Sayfa 105 - Atatürk Araştırma Merkezi
Türk milliyetçiliği, şovenizme, enternasyonalizme, totaliter milliyetçiliklere, komünizme, faşizme ve kozmopolitliğe düşmandır. Planlı kalkınmayı ve karma ekonomiyi benimsemiştir. Türk milletinin tarihini Orta Asya'daki kaynaklarından başlatmaktadır. Türk milliyetçiliği, birleştirici, kaynaştırıcıdır. Sadece Türk milletinin mutlu bir hayat sürmesini ister. Başka milletlerden herhangi bir talebi yoktur. Yurtta ve dünyada barışı, iç ve dış politikasının esası kabul etmektedir.
Sayfa 104 - Atatürk Araştırma Merkezi
Türkiye Cumhuriyeti, Türklüğün biricik bağımsız devletidir ve her zaman güçlü ve kuvvetli olması gerekmektedir.
Sayfa 104 - Atatürk Araştırma Merkezi
Her şeyde kötü olabiliriz, ama unutmakta üzerimize yoktur!
Atatürk: "Biz milliyet fikirlerini tatbikte çok gecikmiş ve çok tembellik göstermiş bir milletiz. Bilirsiniz ki, milliyet nazariyesi, millet ülküsüne inhilâle çalışmakta olan nazariyelerin dünya üzerinde tatbik kabiliyetleri kalmamıştır. Bizim milletimiz, milliyetinden gaflet edişinin çok acı cezalarını gördü. Osmanlı Devleti'nin dahilindeki çeşitli kavimler hep milli akidelere sarılarak, milliyet ülküsünün kuvvetiyle kendilerini kurtardılar. Biz ne olduğumuzu sopa ile içlerinden kovulunca anladık. Anladık ki, kabahatimiz kendimizi unutmaklığımızmış"
Sayfa 102 - Atatürk Araştırma Merkezi