Nisa 34 Birinci Hata (kavvam)
Tüm meal yazarları söz birliği etmişcesine, "kavvam" kelimesini "yönetici, hakim" olarak çeviriyor. Halbuki bu kelimenin geçtiği diğer ayetlerde aynı anlamı vermiyorlar. Örneğin, aynı surenin 135. ayetindeki "kavvamine" kelimesine verdikleri anlamlar şunlardır: Diyanet: Allah için şahid olarak adaleti gözetin. 11 Süleyman Ateş: adaleti tam yerine getirerek Allah için şahitlik edenler olun. Osman Keskioğlu: Allah için şahit olarak adaleti gözetin. Ali Bulaç: . . . Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutanlar olun. 4:135' de geçen "kavvam" kelimesine "gözeten, tam yerine getiren, ayakta tutan" gibi anlamlar veren meallerimiz, neden 4:34' de geçen aynı kelimeye "hakim, yönetici" gibi farklı anlamlar vermektedirler?
Bana göre dinler insanlara gözyaşı getirmiştir. Ölümler getirmiştir. İslâm da bunların arasındadır. Bugün Yahudiler eğer Filistinlilere birtakım zulümler yapıyorsa bence bunda Yahudiliğin içindeki Yehova’nın Tevrat Yehovası’nın insanların kafasına aşıladıklarının çok büyük payı vardır. “Gidin, vurun, öldürün, acımayın” çok büyük etkisi vardır. İslâm öyle olmuştur. Muhammed döneminde de öyle olmuştur. Ebu Bekir döneminde de “Ridde” (dinden dönme) olaylarında belgelere göre ateş havuzları açılmıştır. O ateş havuzlarına insanlar inançlarından dolayı atılmış, yakılmışlardır. Muhammed’den sonraki dönemde Osman döneminde bir Cemel olayını anımsıyoruz. Bu Cemel olayında iki yanda da Muhammed’in arkadaşları vardı. Bir yanda 400 kadar “biat-ı Rıdvan”da bulunmuş olan kişi vardı. Başlarında Ali, Muhammed’in damadı. Öbür yanda, yine cennetle müjdelenmişler vardı. İki kesim birbirlerine saldırıyorlardı, öldürmek için ve o olayda tarihlerin bizlere kaydettiğine göre 15 bin kişi hayvan boğazlanır gibi boğazlanmıştır. 656 yılında. 13 bin kişi Âişe tarafından, 2 bin kişi de Ali tarafından. Şimdi bunlar ki, Muhammed’in “Eshabi Kennucûmi bi eyyıhimiktedeytüm ihtedeytüms” yani “benim ashabım birer yıldız gibidir, hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz” dediği birer yıldız saydığı kişilerdi.
Sayfa 291Kitabı okudu
Reklam
Sabahattin Ali 16 Mayıs'ta Aliye ile nikah masasında: Mayıs, ayların gülüdür Taze bir çiçek dalıdır İçerim ateş doludur Mayıs'ta gönlüm delidir..
Ey maddiyatın ağır ve üzücü ızdıraplarıyla bunalan ruhlar! İşte size, yaranızın merhemini sunuyoruz. Bu büyük isimlere gönüllerinizi veriniz. Samimiyetiniz nispetinde faydalar görecek, şimdiye kadar söylenmemiş, işitilmemiş, kitaplara yazılmamış nice hakikatlere ereceksiniz. Kazancınız hulûsunuza göre olacaktır. Allah'ın tevfiki refik olursa bu isimlerin bereketiyle zalimler hakka boyun eğer, münkirler ikrara döner, cahiller arif olur, ariflerin irfanı artar, cimriler cömert kesilir, hasetçilerin içindeki ateş söner, hele şirkin her çeşidi yüreklerden silinir. Evet, bu isimler insanlara sanki şöyle bir ihtar yapıyor: Allah'ı bilmeli, birliğine inanmalı, emrini tanımalı, rızasına ermeyi en ileri gaye tutmalı, hele hiçbir mahlûku hâlık derecesine çıkarmamalı.
İÇİNDEKİLER ÖNYAZI Rasim Özdenören/Bir Şiirin Aşılması / 5 ŞİİRLER
Sabahattin Ali
Mayıs ayların gülüdür. Taze bir çiçek dalıdır. İçerim ateş doludur. Mayıs'ta gönlüm delidir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Geri19
99 öğeden 91 ile 99 arasındakiler gösteriliyor.