Üzerine hüzün dokunmuş kalp tanık ki, yörüngesi her gün kısalmakta olan güneş tanık ki, tarihten ne okudumsa unuttuğum edebiyat tanık ki, anlattıklarım yalan gibi görünecek, hükmü tarih risaleleriyle terbiye edilmiş kalplerinize önce. Doğru! Nihade yalan, Mansur yalan, Nur yalan. Yalan bütün bu anlattığım hikâye. Bütün metin içinde ismi bir kez geçmese de bu romanın kendi çilesini omuzlayan baş kahramanı yalan. Nezuka yalan, annesi yalan, ırmak yalan. Yalan turnanın efsanesi. Ismi tarihin defterine kayıtlı olsa da, yalan belki, benim aynamın derinliğine düşen görüntüsüyle gen cecik bir Osman. Yalan. Adli olarak anılmak isteyen Mahmudların ahir geleni. İlhamıyla anılmak isteyen Selimlerin üçüncüsü. Hepsi yalan!