Aziz Paul, Roma İmparatorluğu içinde yaptığı uzun yolculukların birinde Atina'ya uğrar ve orada Yunan pagan geleneğine mensup bazı Epikurosçu ve Stoacı kişilerle karşılaşır.
Bunlar kendisinden vaz ettiği yeni dinin, öğretinin ne olduğunu sorarlar.
Bunun üzerine Paul onlara "kendi anladıkları" dille hitap etmeyi uygun bularak şunları söyler: