Sanatı Dekorasyon Malzemesi Olarak Gören Kurumlar
Sanatı, maliyetlerin düşürülmesi gerektiği anda kenara itilmesi olası bir dekorasyon malzemesi olarak gören süpermarketler, işyerleri ve fabrikalar hep böyle mi kalmak zorundalar? İnsanın enerjisinin büyük bölümünü emen ve yabancılarla sürekli pazarlık etmeyi gerektiren işler ve meslekler, yalnızca ticari olmakla kalmayıp algıları da genişleten ilişkiler geliştirebilir mi? Yalnızca “iş-hayat dengesi”ni aramaktan daha fazlası mümkün mü? Çünkü “iş-hayat” dengesi denen şey, iş dışındaki aktiviteleri yücelterek daha iyi bir yaşam umudu sunar ve böyle yaparak da birçok işin ayrıcalıklı bir kesim dışında hâlâ herkese zerk ettiği bunaltıcı etkileri göz ardı etmemizi sağlar.
Sayfa 270
Kafkas cephesi göz ardı edilmişti. Her adam ve her silah Çanakkale Savaşı için gerekliydi. Ruslar kara ve demiryolları inşa etmek, kazançlarını sağlamlaştırmak ve ülkenin idaresini ele almak suretiyle yavaş da olsa hiç durmaksızın ilerlemişlerdi. Van, Bitlis ve Muş’la birlikte büyük Erzurum Kalesi’ni ele geçirmişlerdi. Ne ki, o zamana değin temel çabaları Alman cephesi üzerinde yoğunlaşmışken, artık Türkiye’nin kalbine yöneltecekleri büyük bir saldırının hazırlığına girişmişlerdi. Rus başkumandanı Grandük Nikola, hazırlıklarla; bizzat ilgileniyordu.
Reklam
Zaten vatanperverlik,yani fanatiklik,ulusal çıkarların göz ardı edildiği,sahtekarlığın ve milyonlarca insanın acı çekmesine kayıtsızlığın görüldüğü yerlerde bulunur.Vatanperverliğin büyük bir kısmı gurur,daha büyük bir kısmı ise savaşçılıktır.Yani vatanperverlik,genellikle kavgaya her an hazır olmak demektir.
Sayfa 137Kitabı okudu
"Bilim bize hiçbir şeyi göz ardı etmememiz ve küçük ayrıntıları küçümsemememiz gerektiğini öğretir. Zira, büyük şeyler küçük şeylerden oluştuğu gibi, aslında küçük ayrıntılarda çoğu kez büyük şeyler gizlidir."
Sayfa 156 - Tübitak Popüler Bilim Kitapları, çev. Gürsel Tanrıöver, 12. Basım 2010Kitabı okudu
Hiçbir ülke ve toplum çağının dışında yaşamaz, yaşayamaz. Büyük bir insan gücüyle dünyanın her tarafında ağırlığı etkisi ve güveni sağlamış Türk müteşebbüsleri ve şirketleri ile Türkiye, Dünya ile entegre olurken, dünyayı bırakıp yaşlanmış dünya ticaretinde payı sürekli azalan ihtiyar Avrupa'nın yedeği olamaz. Gümrük deliği anlaşması ile milyarlarca dolar aleyhimize işleyen mekanizma ile kendisi zenginleşen, Türkiye'yi ise krizlere sokan, terörü destekleyen, azınlıkları Ana dilde eğitim yayın diye tutturarak Balkanlar ve ortadoğu'ya hakim olan Osmanlı devleti'ni yıkarak parçalaması gibi Türkiye'yi de daha küçültmeyi hedefleyen Avrupa'dır. Böylesine bir Avrupa'nın tarihsel amaçlarını niyetlerini göz ardı edenlerin, tarihe Türk milletine ihanet içinde olduklarını unutmamalıdırlar.
Ankara savaştan yeni çıkmış, neredeyse tüm lojistiğini tüketmiş, tüm ihtiyatlarını bile cepheye sürmüşken, İngiltere'de yapılan planlamada Lord Curzon'un dışında kalan bakan ve üst düzey komuta heyeti, Doğu Avrupa ve Balkanlar'daki devletlerin tamamından destek alabilecekleri hesabı içine girmişlerdi. Bu kuvvet planlamasına İskoçya, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan gelecek olan askeri kuvvetlerin katılacağını da hesaba katmak gerekiyordu. Bu kadar büyük kuvvetin toplanma isteğinin, Çanakkale Boğazını ve Gelibolu Yarımadasını savunmak, böylece Türk ordusunun İstanbul'a girmesini önleyerek Trakya'ya ulaşmasını engellemekti. İngilizlerin hesaba katmadıkları önemli bir problem vardı. Savaş tarihi, sayısal çokluğun askeri zaferi kazanmak için yeterli olmadığını gösteren onlarca örnekle doluydu. Yine İngilizlerin göz ardı ettikleri ikinci konu da, bağımsızlık savaşlarının "iki oyunculu sıfır toplamlı bir oyun" olduğuydu. Yani işgal edilmeye, sömürge yapılmaya çalışılan taraf mutlak zafer kazanmak zorundaydı. Bu nedenle de Türk tarafının galibiyeti kesinkes İngiltere'nin mağlubiyeti olacaktı.
Sayfa 60 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.