Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osman Bey'in bıraktığı manevi miras
Vaktiyle Ertuğrul Bey'e, Selçuklu Sultanı Birinci Alâüddin Keykübad tarafından verilen toprak parçası, bin ilâ iki bin kilometrekare civarındaydı. Ertuğrul Gazi, 4 bin 800 kilometrekare civarına çıkardı. Osman Bey öldüğü zaman ise Osmanlı Beyliği'nin toprakları 16 bin kilometrekareyi bulmuştur. Kırk üç yıl süren amansız mücadele ancak bu kadarına kafi geldi. Ama fethettiği topraklar sıradan toprak parçaları değil, İznik, İzmit ve nihayet İstanbul fethinin işaret taşlarıydı. Her şey Osman Bey'in dehasında şekillendiği biçimde tatbik edilmişti. Önce civar temizlenmiş, düşmana gözdağı verilmiş, büyük uc beyleriyle ve bilhassa İlhanlılarla iyi geçinmeye dikkat edilerek hedefe ağır ağır yürünmüştü. Fetihler rastgele yapılmamıştı. Hepsi de asıl maksada hizmet ediyordu. Civarın temizlenmesinden sonra Mudanya ele geçirildi (1321). Böylece Osmanoğulları hem Marmara'ya çıkmış oldu; hem de Bursa, iskelesinden mahrum edilmek suretiyle düşmeye mahküm bir hâle getirildi. Bütün bunlar Osman Bey'in askeri ve siyasi dehasının nişanlarıdır. Faziletini ise duşmanları bile inkar edememiş, Osmanlılar hakkında çok kere peşin hükümlü olan Hammer bile, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi” isimli eserinde, “Fazileti teşkil eden manevi vasıfları olduğu inkar edilemez." demek zorunda kalmıştır.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Deli Kurt Romanın Hazırlanması ve Yayını Deli Kurt, ilk önce Akşam gazetesinde tefrika edilmiştir. Tefrika, 15 Mayıs 1958'de başlar. Akşam gazetesinin, 14 Mayıs'ta Cumhuriyet'te çıkan resimli ilanı şöyledir: "Yüzbinlerin okuduğu BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ ve BOZKURTLAR DİRİLİYOR'dan tam on yıl sonra NİHAL ATSIZ 3 üncü büyük
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Reklam
ATSIZ'DA IRK-IRKÇILIK / SOYCULUK:Kimlerin Türk olduğu konusunda Atsız'ın geldiği son noktayı yukarıda belirttik. Başlangıçta Türk kökünden gelmeyenleri Türk saymayan Atsız, daha sonra Türk kökünden gelmiş kadar Türkleşmiş olanları ve başka bir ırkın şuurunu taşımayanları da Türk saymaktadır. Atsız bu konudaki fikrini örneklerle de
Vefat Ettiğinde 28 Yaşındaydı
Osmanlı Devleti'ni bataktan kurtarıp, çapulcu/yağmacı hâle gelen orduyu düzene sokarak büyük fetihler yapmış koca padişah, o gece vefat etti (1640). Tam 16 yıl 4 ay 13 gün padişahlık yapmıştı. Yalnız padişahlığının bir bölümü çocukluğuna rastladığı için, dizginleri kesin ele alışının üstünden sekiz yıl geçmişti. Bu kısa süreye büyük işler sığdırdı. Osmanlı Devleti için ikinci bir Yavuz Sultan oldu.
Sayfa 258 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Fatih Sultan Mehmed
49 yıl süren hayatında 2 imparatorluk, 4 krallık, 11 prenslik ve dükalık yani tam 17 devlet fethetmişti. Vefatı sırasında Osmanlı Devleti'nin sınırları 2 milyon 214 bin kilometrekareye ulaşmıştı. Üstelik o sadece ülkesinin sınırlarını genişletmekle kalmamış, devleti ile ilgili ilmî, idarî ve askerî bütün meselelerde de büyük yenilikler ve gelişmeler gerçekleştirmiştir. Kurduğu medreseler cihanın ilim merkezleri sayılıyordu. İcat ettiği toplarla yeni bir çağ başlatmıştı. Fethettiği İstanbul'da birkaç yıl gibi kısa bir sürede nice mimari eserlerle süsleyip dünyanın merkezi hâline getirmişti. Zamanında Müslümanlar zengin, müreffeh ve mesut bir hayat sürmüş, bütün dünya İslâm'ın zaferler sunan ışığıyla aydınlanmıştı. Onun ilme gösterdiği saygı ve ilgi çok yüksekti. Tarihler, Osmanlı padişahları içinde ondan daha bilgin bir padişah bulunmadığını kaydetmektedir.
Sayfa 135Kitabı okudu
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
220 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.