Krizin o ilk gününde Blake bir basın toplantısı yapmak istedi; tanınmaktan nefret eden, hiç bir yerde resimlerinin olmasını istemeyen, kendisini hiç göstermeyen Blake, yeni Şeffaflık Kampanyası'nı açıklayacakt; aruık Rainbow Otelleri, havluların yeniden kullanımıyla elde edilen kârı konukların kendilerine dağıtacaktı. Işte, size Blake`in
Tüm yeryüzü bir düşünceydi yalnızca; ölümdü o da
Reklam
Pagan tanrılar için "tanrılık" doğası gereği çoktanrılıktır; özünde hedonist olan tanrılar arasında bir çatışma ve işbirliğidir (Wilde gibi ve bir anlamda Freud gibi Nietzsche de ahlaki ve estetik pusulasını eski Yunanlardan almıştır - gerçi her birinin elbette farklı bir eski Yunanı vardır). Dolayısıyla Yahudi-Hıristiyan Tanrısı kendi yegane egemenliğini ilan ettiğinde diğer tanrılar -daha önceki tanrılar- bu iddianın absürdlüğü, kibri, burnu büyüklüğü, diktatörce zalimliği, aleni ve gülünç yanlışlığı karşısında ancak kahkahaya boğulabilirler. Blake'in Cennet ve Cehennemin Evliliği'nde yazdığı ve Wilde'la Nietzsche'nin de açıkça destekteyeceği gibi, "Öküzle aslan için aynı yasa baskı demektir".
Wilde'ın biyografisini yazan Richard Elimann şöyle der: "Wilde Blake'le, Nietzsche'yle ve hatta Freud'la meslektaş olduğu bir okulda ahlak kuramcısıydı. ... Hayatın amacı onu sadeleştirmek değildir. Çelişkili dürtülerimiz kesiştiği ve bastırılmış duygularımız dışa vurduklarımızla aşık attığı, sarsılmaz görüşlerimizde beklenmedik küçük yarıklar açığa çıktığı sürece hepimiz birer gizli oyun yazarıyız." Elimann bile -belki de şaşırtıcı olmayan bir biçimde- Wilde'ın eski bulduğu kelime dağarcığına başvurarak Wilde'ın bir ahlak kuramcısı olduğunu söyler (Ellmann Dorian Gray'in Portresi üzerine yazdığı bölümde Wilde'ın "Estetik, etik kurallarının üstündedir" sözünü epigraf olarak kullanır).
Sayfa 18-19Kitabı okudu
Oscar Wilde'ın Dorian Gray'in Portresi (1891) kitabında Lord Henry, "Geri çevirdiğimiz şeylerden ötürü cezalandırılırız," der. "Boğmaya yeltendiğimiz her tür dürtü zihinde kuluçkaya yatar ve bizi zehirler. ... Bir ayartmadan kurtulmanın tek yolu ona teslim olmaktır." William Blake'in hararetli bir okuru olan Wilde'ın burada Blake'in Cennet ve Cehennemin Evliliği (1790) adlı kitabına yaptığı atıf kastidir: "Arzulayan ama eyleme geçmeyen kişi ancak hastalık doğurur." Wilde'ın bu tanıdık tersine çevirmelerinde -"Geri çevirdiğimiz şeylerden ötürü cezalandırılırız", "Bir ayartmadan kurtulmanın tek yolu ona teslim olmaktır"- dil bize bir özgürlük alanı ve bu özgürlük de belli bir eğlence türü olarak gösterilir. Bir resim değil fikirlerin ifade ediliş biçimi büyüler bizi- belli bir sıradaki belli sözler.
Aslına bakılırsa kişinin ahlakı, tam da başka insanların ahlakına karşı bir meydan okumaya dönüşebilir. Veyahut yeni bulunmuş bir ahlaki yaratıcılığa dönüşebilir; Blake'in önerdiği gibi salt bir başkası tarafından baskı görmekten kaçınmak için insanın kendi sistemini icat etmesini değil, aynı zamanda yeni ve baskıcı olmayan ahlaklar bulmayı da içeren bir yaratıcılık. Böylece sistem olmayan ahlaklar bulunabilir.
Reklam
125 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.