Thomas More'un icat ettiği ütopya sözcüğünün kökeni Yunancadır. More, "yer" anlamına gelen topos kelimesinin önüne "yok" anlamına gelen "ou" takısını ge tirerek, "olmayan yer, yok yer, hiçbir yer, yersiz" anlamına gelen bu terimi (U Topos) türetmiş ve 1516 yılında Latince olarak yayınlattığı kitabına da utopia adını vermiştir. Bu tarihten sonra sözcük genel olarak, bilinen coğrafi ve insani deneyim dünyasının sınırları dışında bulunan bir yer için kullanılmıştır. Ancak, terimin tarihi More ile başlatılabilirse de, bu, terimin karşılık geldiği anlam ya da anlamlar bütününün de More ile başladığı biçiminde düşünülmemelidir.
Bize anlatıldığına göre hükümet, doğa durumunda herkesin kendi davasının yargıcı olmasından kaynaklanan aksaklıkları gidermek için bir çaredir. Ama hükümdarın anlaşmazlığın bir tarafı olduğu yerde, bu bir çare değildir; çünkü hükümdar hem yargıç hem davacıdır. Bu düşünceler, hükümetlerin mutlak olmaması gerektiği ve yargının yürütmeden bağımsız olması gerektiği görüşüne yol açtı. Bu tür argümanların hem İngiltere'de hem Amerika'da önemli bir geleceği oldu; ama şimdilik onlarla ilgilenmiyoruz.Doğası gereği, diyor Locke, her insanın kendisine ya da mallarına saldırıları ölümle bile cezalandırma hakkı vardır. İnsanların bu hakkı topluluğa ya da hukuka teslim ettiği yerde ve yalnızca orada siyasal toplum vardır.
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir.
_Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil
_Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız.
_Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu?
_Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar
_Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür.
_Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
"... Bir politikayı ancak birkaç kişi ortaya koyabilir, ama hepimiz onu yargılayacak yetenekteyiz."
M. Tunçay (der.), Batı'da Siyasal Düşünceler Tarihi-1, Seçilmiş Yazılar, s.20-30'dan özetlenerek)