- Gördün mü Azrail, nasıl kurtuldum elinden? Gel, ihtiyar babamın yanına gidelim. Beni çok sever; canını esirgemeyecektir benden.
Deli Dumrul avcı şahinini koluna almış, Azrail'in peşinde at koşturuyordu.
Reklam
- Azrail de kim oluyor? Azrail Mazrail tanımam ben. Ey Tanrım, andım olsun; şu Azrail'i bana gönder. Gözlerim onu görür olsun da dövüşeyim onunla; göstereyim yiğitliğimi. Genç yiğitin canını geri alayım. Azrail de Azrailliğini bilsin ve bundan böyle namertçe can almasın; yiğitleri öldürmesin.
Eski zaman içinde Oğuz kavminde Deli Dumrul adlı bir yiğit vardı. Çocukken dokuz vahşi boğayı öldürdüğü ve daha başka büyük işler yaptığı için deli derlerdi ona. Şimdi de kuru bir nehir yatağına bir köprü kurmuş, tüm kervanları ve yolcuları bu köprüden geçmeye zorlamıştı. Her geçenden otuz akçe alıyordu. Kim parayı vermeyip başka bir yerden geçmek istese, adamakıllı dövüyor ve kırk akçesini de alıyordu.
Küçük Kara Balık
Balıkların çoğu yaşlandıkları zaman ömürlerini boşu boşuna geçirdiklerinden yakınırlar. Sürekli sızlanır, lanet okur, her şeyden şikâyet ederler. Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey, şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret, yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
Sayfa 171Kitabı okudu
Küçük kara balık
"...Her şeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle..."
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.