Bir memleket alındığı vakit orada yabancı bir unsurun kalmasına müsaade etmek de, bu mağlupların galiplerine karşı besleyecekleri pek tabii olan kin, garezle silahlanarak üremelerini, bir gün vatanın en zayıf zamanında kalkıp intikam almalarını istemek demekten başka bir şey değildir.
Zaten zorla alınacak bir sevgide ne lezzet vardı?
Reklam
Bütün kainat bir mucizeden ibaret değil miydi?
Hak bellediğin yola yalnız gideceksin!
Her ben dediğimde “Affola,” diyesim geliyor oysa..
Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva, kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken  dem gibiyim. “Ben neyim?” diye gelmedimse de dünyaya, belli, “Ben neyim?” diye diye gideceğim. Parmaklarımın ucunda yükselerek bir pencere aralığından, batan güneşi gördüğüm günden beri, gökyüzünün rengini,
beyaz zambaklar kendilerine kapanıyor ve hiçbir şey onarmıyor nedeni bilinmeyen yaraları. isterinin eşiğindeki austro-macar soyluları, belirsiz bir sıkıntının yayıldığı bu jelatin saatlerde, ortodoks haçlardan süzülen yağmur yargılamıyor sizi ama yanına çağırmıyor da. biliyor musunuz, firavunlar da evlenemiyordu sevdikleriyle...
Reklam
717 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.