Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halkın yiğitliği, devletin gücü ve ülkenin refahının münferit insanların ve yöneticilerin iradesine değil de halkın iradesine bağlı olduğunun en iyi ve en açık örneği, iki milyonluk nüfusuyla fakir ve küçük bir ülke olabilir. Bu ülke Avrupa'nın en kuzeyinde bulunur. Sert bir iklime sahip bu ülkede sık sık yağmur yağar, devamlı bir sis vardır. Baharda buzlar bir türlü erimez. Ağustosta ise erkenden kış gelir. Toprak verimsizdir. Ya sarp kaya ve granitler vardır, ya da bataklık vadileriyle doludur. Tarımla uğraşmak oldukça zorludur. Vatandaşları hiçbir zaman kendi devletlerinde bağımsız olarak yaşamamıştır. Her zaman başka komşu devletlerin egemenliği altında olmuşlardır. Bu ülkeye Finlandiya denir. Finler bu soğuk fakat çok sevdikleri memleketlerine Suomi derler. Bu kelime ise Fince "Bataklıklar Ülkesi" anlamına gelir.
Reklam
Tanrısızlık, insanlarda kutsal olan ve nihayetinde de insani her şeyin ölümüdür; vicdansızlık, kaba bencillik, soygun ve ahlaki çürümeye yol açar.
"Bizlerin payına sadece bataklık ve taşlar düştü, onları da kültür dünyamıza taşıdık," der Finler.
Sayfa 25 - İndigo yayın eviKitabı okuyacak
" Hayattaki düzensizliklerin en büyük nedenlerinden birisi şudur ki; herkes hayatında refaha kavuşmayı arzu eder fakat hayatını çalışarak iyileştirme,daha iyi bir biçimde düzenleme ihtiyacını hissetmez. " Tolstiy
Genç nesli değil, kendinizi suçlayın. Siz nasıl yetiştirdiyseniz, gençler de öyle olacaklar. Gençlere terbiye verdiğinizi söyleyebilir miyiz? Hayır! İşe önce kendinizden başlayın, binayı sonra inşa edersiniz.
Reklam
Eski bir söz vardır: "Yeni toplumlar yeni şarkılar üretirler."
Evet, aydınlar, bir milletin beyni gibidir. Bu halk sizleri iyi bir öğrenim gördükten sonra, kıyak bir maaşa konasınız diye okutmadı! Rahat iş yerlerinizden çıktıktan sonra, kahvehane köşelerinde iskambil veya domino oynayasınız, böyle yerlerde vakit öldüresiniz diye de okutmadı. Böyle davrananlar gerçek aydın değildir. Hatta aydın bile değildir. Onlar paslanmıştır, küflenmiştir... Okumuş adamlar! Siz hepiniz, milletin zekasını geliştirmek ve vicdanlarını uyandırmakla yükümlüsünüz!
Bu milletin, cahilliği, kabalığı, sarhoşluğu, fakirliği, sefaleti.. daha ne varsa hepsi; bizlerin, yani aydınların kabahat ve kusurudur!
Bakınız Lev Tolstoy bu konuda ne doğru bir tesbitte bulunmuş: ‘Hayattaki düzensizliklerin en büyük sebeplerinden biri şudur: Herkes, hayatında sadece refaha kavuşmayı arzular; fakat hiç kimse hayatı yükseltmeye çalışmak ve bizzat çalışma sayesinde hayatını daha iyi bir şekilde ayarlamak ihtiyacını duymaz!’ Herkes hayattan bir şeyler almak ister de, kimse hayata bir şeyler katmaya yanaşmaz.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.