Gönülde bin derdim vardır ki onu gizlemek olmaz
Bu öyle bir dert ki eller kınacağı için ağlamak olmaz
Ne müşkil dert olursa bulunur alemde dermanı
Ne müşkil dert imiş ki aşka derman bulmak olmaz
Sayfa 175Kitabı okudu
Bir kişi Tanrı’nın gazabına uğramaya görsün, kulaklarını sığar, gözlerini kör eder; aklını başından alarak her işi yaptırır. Sonra aklını verip ibret al bunlardan der.
Sayfa 92Kitabı okudu
Kim ister ayrılmak yavuklusundan, araya bir sebep girmese?
Sayfa 85Kitabı okudu
Olan oldu bir kere. Geçmişe pişmanlık fayda etmez.
Sayfa 77Kitabı okudu
Ey kalem, daha fazla Yüreğimin sızıları yazma artık. Bahtımın rüzgârına kapılmışım zaten.
Sayfa 37Kitabı okudu
“Râviyan-ı ahbâr ve nâkılân-ı âsâr ve muhaddisân-ı rûzigâr şöyle rivayet ederler ki” (Haberleri duyurunlar, eserleri nakledenler ve zamanın olaylarını anlatanlar bildirirker ki) diye başlar eski Doğu masalları. Bundan dolayı, masal anlatanlara eskiden “râvi” denirdi. Râvilerin en ünlüsü de Binbir Gece Masalları’nı anlatan Şehrazad olsa gerek.
