Öyle ki, o tek başına bir izleyiciydi; hayatın içine sıçrayan, aklını aşağılara sürükleyen ve tıpkı bir mıknatıs ve gibi üzerine çeken, küçük parlak ekrandaki küçük açık seçik performansın yegâne seyircisi.
Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi bilen, mücadeleden geçmiş ve acı çekmiş insanlar ve tüm bunların ardından tek başına çıkış yolunu bulmuş insanlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar, onlar oluşurlar.
Petey, çimlerin üstünde tek başına oturduğu bir gün, kendine bir söz verdi. Yine mutlu olacaktı ama o günden itibaren, ne kadar zor olursa olsun, kimseyi sevmeyecekti. Bu, son üzülüşü olacaktı!