Hoşçakal, içimdeki martı komaya girdi.Hoşçakal, yalnızlığımı bir ben bile­yim istiyorum artık. Dudaklarını özleyeceğim. Bütün kapıları kapatıyo­rum.Hoşçakal, dünyanın ebesini aramaya çıkıyorum. Hoşçakal, sizden vaz­ geçiyorum. Hoşçakal, benden ne istediniz bu kadar; bu kadar yanılttınız, kandırdınız, üzdünüz, kullandınız ve attınız.Hoşçakal, senden korkuyorum şimdi.Beni biraz daha azarlayacağından, canımı acıtacağından çekiniyo­rum.Sıfırın altına indi kalbim.Hüzünden taşaklarım büzüştü, aleni kısmın senin yüzünden.Çocuğum olmayacak, belki bu şehre bir sinema bile gelme­yecek.Bütün kedileri cırmıkladım.Sakın gülümseme! Hoşçakal, otobüse bi­necek param bile yok.Yürüye yürüye öleceğim.Her insanın garip intihar ta­sarıları vardır, bilirsin.Ben yürüye yürüye intihar edeceğim.Kendimi kuduz köpeklere ısırtacağım.Beyaz çoraplarım kirli ve delik: gurur duyuyorum bu­nunla.Düzenin .mına koymaya kararlıyım. İktidarda kavşağından sapacağım ecele.Hoşçakalın çocuklar, gözlerinizi özleyeceğim.Kötü Aşk'ı özleyece­ğim.Haftasonu birşeyler yapmayı düşünmeyi özleyeceğim.Bir gün yanına uzanıp sana sarılıp uyuklamak üzerine kurduğum monokrasiyi özleyece­ğim, pişmanım, ben gidiyorum.Hoşçakal yüreğim.Hoşçakal ormanım.Ben, ormanından kente inen bir kurt gibi, yapayalnız gidiyorum.Artık ne orma­na ne de kente aitim.Alev almış bir hayvan gibi koşmak istiyorum. jim çağır beni: Silvia, oraya geliyorum, haklıymışsınız, öğrendiklerimin beni nasıl da yanılttığını hatırlayamıyorum.Bir haksızlık gibi ortadayım.Ben biraz geç kal­mıştım sen biraz erken gelmişsin. Kavuşamıyoruz.
“Ne Doğu, ne Batı; İnsanın evi en rahatı.”
Reklam
"Dünyanın bütün kedileri bir şeyleri kendi başlarına keşfetmeyi sever, onlara sunulan şeylerle nadiren ilgilenirler."
Sayfa 252Kitabı okudu
"Gözleri, o maviş gözleri; yaşıyor tüm yavrularının gözlerinde, yaşıyor. Yıllardan beri gölgesi dolaşıyor, evimizin her yerinde. Ve...uykusu kaçan çocuklara, ve oğluma, mırıl mırıl ninniler söylüyor, uzun kış gecelerinde."
"Hayatta, en çok ben, Annemi sevdim: Sevgi'yi o yaz, yeniden; Kedilerden öğrendim."
düşünüyorum, o halde
Olasılık dalgaları çok yavaş olarak etrafa yayılır; bütün Ay bir kuantum hayaletine bürünür. Fakat Ay çok büyük olduğu için bu süreç çok yavaştır. Ayın kuantum belirsizliği içinde eriyip gitmesi birkaç nanosaniye değil, milyonlarca (belki de milyarlarca) yıl sürer. Fakat bu meydana gelmeden çok önce birisi ona bakar ve dünyanın çevresindeki belirli bir yörüngeye tam olarak yerleştirilmiş kütle merkeziyle onu belirli bir duruma çökertir. Ayın (ve başka her şeyin) gerçek bir nesne olarak görünen varlığı bu yorumda kuantum kazanını seyretme etkisi olarak açıklanır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.