Divan-ı Kebir
İşittiğin, duyduğun.. Ve sevdasına kapıldığın o gizli hazîneyi.. Yeryüzünde bulamadınsa..! Onu, artık yeryüzünde arama da göklere çevir yüzünü..! "" Hz. MEVLANA "" (Divan-ı Kebir - c. VI, 2931)
İnsanları bize yakın kılan çoğu zaman benzerliktir. Bize benzeyene gönlümüz daha kolây ısınır. Ancak benzeyenin ne olduğunu ayırt edebilmek için de daha uzun bir bakış gerekiyor. Divan-ı Kebir'inde Mevlâna: "Cins cins herkes, her şey kendi cinsi ile kaynaşır, herkes, her şey kendi cinsinden birisini seçer, alır. Kendi cinsinden olmayanla düşüp kalkan münafık sayılır. Su ile yağ, katran ile kar bir arada bulunabilir mi? Cinsin­ den olmayandan ayrılıp kendi cinsinden olana kavuşun­caya kadar, bulunduğu yerde susadıkça susar, susuzluğu arttıkça artar... Kendi cinsin ile olunca süsen gibi dil kesi­lirsin, neşeli neşeli konuşursun. Kendi cinsinden gayrisinin yanında ise dilsiz olursun, hiç konuşmazsın. Kendi cinsinle olunca gül gibi açılırsın, kendi cinsinden gayrisi ile diken olursun' diyor.
Reklam
“Aradığın da seni aramakta..”
Canım içimden bana şöyle sesleniyor..
“Aradığın da seni aramakta…”
Ey Talip! Yıldızlardan huy al, bak, güneş parıldadığı zaman yıldızlar fani olurlar... Divan-ı Kebir..
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için... Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme. Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme. Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme. Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. Ey, cennetin cehennemin elinde olduğu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme. Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme. Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme. Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.