-NOTLAR:- Yazar: Ahmet Yıldız, lngilizce'de ulus anlamına gelen "nation" kelimesi. Latince'de "doğmak" anlamına gelen "nasci" fiilinin ortacından türetilmiştir. Latince'de "nationem" kelimesi soy ya da ırkı çağrıştırır. Bu asli anlamda ulus, ortak kan ve soy bağı fikrini ifade eder. Edebi
TES (türk egemenlik sistemi)'in kuruluşu sadece İttihat Terakki (IT) nin minimalist kana- dının işi değildir. IT kendi başına bu sistemi kuramaz ve tek başına bu sistemi ayakta tutamazdı. 1. Dünya savaşında müttefik güçlerin hedefi Osmanlı devletini ortadan kaldırmaktı. Bu hedef için proje ve anlaşma sahipleriydiler. Başlangıçta Rusya devrimi
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Birkaç ülke hariç, günümüzde tüm dünyada halen kast sistemi geçerli
Kast Sistemi Hindu geleneğine göre, tanrı Brahma insanı balçıktan yarattı ve dört kast onun vücut parçalarından çıktı. Brahmanlar (rahipler), ağzından çıktı; Kshatriyalar (yöneticiler ve savaşçılar) kollarından çıktı; Vaishyas (toprak sahipleri ve tüccarlar) kalçalarından çıktı ve Sudralar (zanaatkârlar ve hizmetkârlar) ayaklarından çıktı. Yıllar sonra Dalit veya “ezilmiş” olarak bilinen beşinci bir kast, birçok şeyle birlikte insan atıklarını temizlemekten sorumlu olarak ortaya çıktı.
Fark ettin mi, İkiz Kulelere saldırdıklarında, bizim başkan Bush “Bu Amerikan yaşam biçimine bir saldırıdır” dedi. Çok ilginç bir cümle değil mi? Ülkeme, yurduma, insanıma demiyor. Amerikan yaşam biçimine diyor. Gelecekteki sistemi neyin üzerine kuracakları belli. Bu ülke her üç dakikada bir, bir kadına tecavüz edilen bir ülke. Her dört saniyede bir suç işleniyor. Geceleri kimse sokağa çıkamıyor. Zencilerin nasıl aşağılandığını görsen inanamazsın; ama dünyaya “yaşam biçimi” satıyorlar. İkiz Kulelerde 2.000 kişi öldü. Bunların Afganistan ve Irak’a saldırılarında 600.000-700.000 sivilin öldüğü söyleniyor. Şimdi Arap MTV’si kuruyorlar. Çünkü yaşam biçimini benimsetemedikleri adamı yönetemeyeceklerini fark ettiler.
Fakat karayollarının istenen süratle ve özenle yapım ve bakımı gerçekleştirilememiştir. 19. yüzyılın Osmanlı merkeziyetçiliğinin imdadına telgraf yetişti. İlk telgraf bağlantısı 16 Ağustos 1853 tarihinde İstanbul - Edirne arasında hizmete girdi. Bu haf, Rusçuk üzerinden Avusturya şebekesine bağlandı. 20. yüzyıl başında imparatorluğun telgraf
Sayfa 119Kitabı okudu
"Avcılık-toplayıcılık geçim ekonomisinden yerleşik yaşam biçimine geçiş sürecini en iyi yansıtan bir Cilalı Taş Devri köyüdür. Çayönü'nde hayvan evcilleştirmesi Çanak Çömleksiz dönemin daha geç evrelerinde karşımıza çıkar. Evcil koyun ve keçinin Çayönü'ne zamanımızdan aşağı yukarı 8.000 yıl öncesine doğru geldiği anlaşılmaktadır. Sığırın ise nasıl evcilleştirildiği hala tam olarak bilinmemektedir. Evcil hayvanların günlük yaşama girmesi, Çayönü halkına yepyeni bir toplumsal düzen sağlamış, ekonomik yapı başta olmak üzere her alanda birçok değişme ve gelişmelerin doğmasına olanak verecek bambaşka bir dünyanın kapılarını açmıştır. Tapınakları, ticaret sistemi, madencilik, taş ve kemik işçiliği ile Çayönü Köyü, Yakın Doğu'daki çağdaşları arasında ön sırada gelmektedir. Halkın barındığı evler, ortak köy meydanı, zemini mozaik döşemeli bina, anıtsal yapılar ve büyük odalı binalarına bakılacak olursa, Çayönü'nde Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'da bir sosyal tabakalaşmadan söz edilebilir. Aşağı yukarı 10.000 yıl önce, Anadolu toplulukları bir ilke imza atıyordu; o da dört mevsim aynı yerde yaşamayı olanaklı kılacak köy hayatı idi. Oysa, aynı tarihlerde Avrupa'daki çağdaşları henüz mağara hayatından kurtulup köylerini kuramamışlardı. Orta Doğu ve Anadolu, tarihin ilk dönemlerinde, her kültürel yenilikte daima Avrupa'nın birkaç bin yıl önünde gitmiştir."
Arkeoloji Sanat Yayınları
Reklam
88 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.