Şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı. Sebep olanların gözü kör olsun. Sebep olanların gözü kör oldu. Dünyayı bir karanlık kapladı. Fırıncılar kimseye ekmek vermedi. Şeker karaborsaya düştü. Matbaalar, ekmek karnesi basmaya başladı gizlice. Selim, kafasında on yüz bin, hayatında sadece bir aşk yaşadı. Onun da dumanı doğru çıkmadı. Baca
Sayfa 456-457-458 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
". Özgür olmayana cuma namazı farz değildir. Bugün Türkiye'de bu namaz kılınıyorsa kılanlar bu haklarını "Milli Misakla yurda bağımsızlığını sağlamış olan Atatürk'e ve milli ordu-ya borçludurlar..."
Reklam
müthiş...
"Gövde de belli bir ahenkle dans eder. Yürek üç-dört kere sistol ve bir kere diastol diye trak trak trak çarpınca akciğer de soluk alırken bir kere inip kalkar. Öteki azaların hepsi de bir orkestra şefinin salladığı kumanda çubuğunun işaretleri ile "trampata pata pan pan" diye raks eder. Bu ahenk azalardadır, bitmez, durmaz, fakat maddenin moleküllerinde, hatta molekülleri teşkil eden atomların içinde devam eder. Milyar kere milyar organik atomların, elektron fırtınalarının içimizde savruluşu belli bir ahenk üzredir..."
Çirkin kurnazlık aynı zamanda kul hakkına girmek demektir..
"Zamanımız sosyal ve ekonomik sorunlarının akıl ve bilgiye göre -yani papazca değil ama- laikçe çözümlendiği çağdır. İslamlığın baş suresi fatihadır. Orada Tanrı'dan ekmek şu bu istenmez. Çünkü akıl vardır. İnsanoğlu aklıyla ekmeğini yapar. Tanrı gökte fırın açıp her "armut piş ağzıma düş" diye yalvarana, yukardan has somunlar yağdıracak değil ya. Bu "aklı" halk iyi anlar. "Eşeği sağlam bağla da, sonra Allah'a emanet et" der. Tanrı'dan yalnız doğru yol istenir. Çünkü başkasının alınteriyle edindiği ekmeği ondan kapmayı, parababası kendi akıllılığına verir. Bu ise, "sıratı müstakim" denilen namusluluk, doğruluk ve akıl yolu değildir, ama çirkin bir kurnazlıktır. Yüzyıl alınları secdeden kalkmasa bu kurnazlıklarıyla bir süre insanları aldatsalar da, Tanrı'yı aldatamazlar.."
Adam!
Aziz Nesin(Mehmet Nusret Nesin)(20 Aralık 1915, Heybeliada, İstanbul 6 Temmuz 1995, Çeşme, İzmir) Gülmece edebiyatımızın doruğuna çıkmış yazarımızdır. Çağının sorunları karşısında etkin bir aydın tavrı göstermiştir. Toplumsal düzendeki çarpıklıkları ve çelişkileri büyük bir ustalıkla anlatmış, çağdaş Türk gülmece edebiyatının dünya ölçüsünde
Sayfa 200Kitabı okudu
"Bir papaz bir Hıristiyanı aforoz ederek Hıristiyanlıktan çıkarabilir. Müslümanım diyen bir imam ya da hocanın haddine mi düşmüş ki (en ufak kılının bile yaramadığını düşünen bir insanı) kendisine Tanrı payesi vererek Müslümanlıktan çıkarsın.."
Reklam
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.