İnsanoğlu ne boşu boşuna yaşar ne de boşu boşuna ölür.
Sayfa 214
Şu anki uygarlığımız, göründüğü kadarıyla, Marslıların yardımına hiç ihtiyaç duymadan da paramparça olabilecek türden.
Sayfa 3 - Arthur C. Clarke
Reklam
Yine Kurtuluş Savaşı'ndaki vaazlarından birinde Hıristiyanlarla Müslümanlar arasındaki medeniyet farkını şöyle anlatmıştır: "Asırlardan beri bütün Hıristiyan milletler çalışır, çabalar, günden güne terakki eder, refah içinde, adalet içinde, asayiş içinde yaşar dururken Müslümanlar tamamıyla bunlara ma'kus bir hayat içinde sürüklenmiyorlar mı? Dindaşlarımızın bugünkü sefaletini iklimin te'sirine, ırkın te'sirine, muhitin te'sirine atfetmek de kabil değil. Çünkü bakıyorum, aynı iklimde, aynı muhitte yaşayan, hatta lisanları, ırkıarı bir olan bir Hıristiyan yahud bir Mecusi yahud bir Budi ile bir Müslüman arasında dünyalar kadar fark var; ötekiler zengin, bu fakir, ötekiler terakki etmiş, bu günden güne geriliyor. Ötekiler efendi, bu ırgad. Ötekiler geceli gündüzlü çalışıyor, bu atıli batı!. Ötekiler el ele, baş başa vermişler, cem'iyetler, cemaatler, şirketler vücuda getirmişler. Mesud bir halde terakki ediyorlar, teali ediyorlar; bu cem'iyetsiz, cemaatsiz, nizamsız, intizamsız yaşıyor. Dindaşım dediği adamlarla arasında hiçbir rabıta yok ... "
Sayfa 36 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Savaşın Arifesi
Ve biz insanlar, bu dünyada yaşayan yaratıklar olarak onlar için en az maymun ve madagaskar maymunlarının bizim için olduğu kadar yabancı ve aşağı düzeyde varlıklar olmalıyız.
Ve en akla gelmedik şey, Marslıların bize fırlattıkları o mermiler, şimdi uzay boşluğunda saniyede millerce hızla uçarak, gün be gün, saat be saat daha da yaklaşarak dünyaya doğru yol alıyorlardı. O doludizgin gelen kader hemen başımızın üstündeyken, insanların küçük işlerinin peşinde koşuşturmaları şimdi beni inanılmaz derecede hayrete sürüklüyor.
Vagonların gürültüleri, kavşaktaki lokomotiflerin tiz düdükleri, gazetecilerin “Mars’tan Gelen Adamlar!” şeklinde bağırışlarına karışıyordu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.