Duygularını çok bastıran insanlar duygu dilsizi olurlar. Buna psikiyatride "Aleksitimi" denilir. Sıkıntılarını organ dili ile ifade eden bu kişiler, bedensel tepkiler verirler. Bu durum çocuklarda da davranım bozukluğu, tik, altını ıslatma, evden ya da okuldan kaçma şeklinde yaşanır. Bazı psikiyatristler bunu örtülü depresyon olarak değerlendirirler.
Reklam
.Yalnızca ve yalnızca kendine ait olma şeklindeki toplumsal buyruk kişiyi depresif yapar. Ona göre depresyon, geç-modern insanın kendi olmak hususundakı başarısızlığının patolojik bir dışavurumudur
Isabel doğal ortamlara çıkan depresif ya da kaygılı insanların kendilerini daha iyi hissetmelerinin bir nedeni daha olduğunu düşünüyor. Depresyonda olduğunuzda -Isabel'in kendi deneyiminden bildiği üzere "artık her şeyin sizinle ilgili olduğunu" hissediyorsunuz. Kendi hikâyenize, kendi düşüncelerinize tutsak oluyorsunuz; kör, acı bir inatla kafanızın içinde çalkalanıp duruyor bunlar. Depresyon ya da kaygıya kapılmak kendi egonuza esir düştüğünüz, dışarıdan hava almayan bir süreç. Oysa bir dizi biliminsanının gösterdiği gibi, doğal dünyada olmanın doğurduğu yaygın tepki bu hissin tam zıddı -bir huşu duygusu. Bir doğa manzarası karşısında kendinizin ve dertlerinizin küçücük kaldığı, dünyanın ise kocaman olduğu hissine kapılıyorsunuz -
Sayfa 160 - Doğal Dünyadan Kopuk OlmakKitabı okuyor
Aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz
"Depresyon bir adlandırmadır ve on dokuzuncu yüzyılın ortalarında Fransız ve Alman okullarının çalışmaları ile tanımlanmıştır."
Sayfa 66 - hayykitapKitabı okuyacak
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.