"İnsan kendinde önemli bir şey keşfederse, huzura kavuşuyor ve ruhu aydınlanıyor...Sallantılı varlığımızda hiçbir şey bize daima bizde kalması için verilmemiştir. Her şey bir burgaca kapılır, bazen görünür, bazen kaybolur, yeniden meydana çıkar ve sonra yine silinir. Bunun içindir ki hislerimizi damgalayarak, ebedîleştirerek değişmez bir şekilde ifade yollarını arıyoruz. Çünkü her şey bitince, belki birkaç milyar yıl sonra beklenen gün de gelince, her şey kül olunca, gezegenimiz yokluğa karışınca, ötelerin ötesinden evrensel bir bilinç gelecektir. Bu bilinç, boşluğun ortasında ve sonsuz sessizlik içinde, her zaman canlı olan müziğimizi kesinlikle duyacaktır. Bizde, fırtınaların, medlerin de yok edemediği bir arzu, bir özlem vardır: Öldükten sonra dirilmek arzusu, insan, ne pahasına olursa olsun, öbür dünyada da var olmaya devam edeceğine inanmak istiyor. Prensipte bunun mümkün olmasını istiyor. Şüphesiz geride sürekli olarak çalabilen bir müzik âleti bırakacağız. Bu âlet insan kültürünün en seçkin, en güzel eserini hep çalacaktır."
Aynı şairin eskiden ona inanılmaz gibi gelen paradoksal bir formülünü de şimdi çok iyi anlıyordu: “Kalbi sevmek için yaratılmış olan, hiç aşık olmamalı.”
Reklam
"Çünkü,hayalden doğan umutlar, genellikle zaman içinde kırılıp giderler,temelleri yoktur. Tıpkı köksüz bazı ağaçlar ve çiçekler gibi... hayallerin trajik kaderi budur. Ama yine de hayalsiz yapamayız. İyiyi ve kötüyü tanıyacağımız yolda yürüyebilmek için hayaller gereklidir..."
inancını kibri ile yarıştıranlara….
Eğer kendi iç dünyanda Tanrı ile yalnız kendinin konuşabildiğini sanarak gururlanıyorsan, bunun pek sayın kişiliğine tanınmış bir ayrıcalık olduğunu düşünüyor ve benim gibi bir insanın da Tanrı ile temas kurabileceğini aklın almıyorsa, tam anlamıyla çuvallıyor, saçmalıyorsun.
İçinize çöreklenen kötülüğü çıkarıp atın. Kendinizle ve vicdanları birleştiren Tanrı ile barışın. 
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.