Din konusundaki yorumları farklı ilahiyatçılar gibi, sanatı farklı yorumlayan sanatçılar da birbirlerini yok sayıyor, yok ediyorlar.
Sayfa 9 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
+758
"İyi kimselerin izzeti, başka insanların ağzında değil, kendi vicdanlarındadır."
Reklam
+758
Bu kalıcı, belirli ve hiç sona ermeyen dünyada, böyle geçici, belirsiz, ve kararsız bir mevcudiyetin maksadı nedir?
Sade'ın Tanrı Anlayışı
Dünyadaki tüm dinler sadece insanların aradığı boşlukları doldurması için getirilmiş kural ve inançlardan ibarettir. Tanrı'nın derinliği ölçülemez, o halde Tanrı belirsizlikten başka nedir ki? Din ve Tanrı'nın varlığı sadece bir hayal ve belirsizlik olduğu için, insanlar sürekli olmayan bir şeyin peşin den gitmektedirler; bu da insanlığın yıkımı ile eşdeğerdir. Ve aslında hiç kimse Tanrı'yı tam olarak bilmez. O tam anlamıyla bir bilmecedir, yalan ve hayal, her zaman gerçekten daha acı verici ve daha yıkıcıdır. Zavallılar soru soramadıkları için sadece dinleyip, boyun eğmektedirler. Bunun devamı için de kural koyucular ve rahipler, kalabalıkları kandırmayı sürdürmektedirler.
Kays b. Kesir anlatıyor: Medine'den bir adam Dımaşk'ta bulunan Ebu'd-Derda'nın yanına geldi. Ebu'd-Derda ona, "Kardeşim, seni buraya getiren nedir?" diye sordu. Adam, "Senin Resûlullah'tan (sav) naklettiğini öğrendiğim bir hadis." cevabını verdi... Bunun üzerine Ebu'd- Derda dedi ki, "Resûlullah'ı (sav) şöyle derken işittim: 'Kim ilim için yola çıkarsa Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler, hoşnutluklarından dolayı ilim talebesine kanatlarını serer. Sudaki balıklara varıncaya kadar yer ve gök ehli alim kişinin bağışlanması için Allah'a yakarır. Alimin, abide (ibadet edene) ustünlüğü, (parlaklık, görünürlük ve güzellik bakımından) ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Kuşkusuz alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler miras olarak ne altın ne de gümüş bırakmışlardır, onların bıraktıkları yegane miras ilimdir. Dolayısıyla kim onu alırsa büyük bir pay almış olur. (12682 Tirmizî, 19)
Davetiye
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.