Süleyman'ın yüzü değişti: "Memedim " dedi , "kötü bir şey yapsaydın , başka herhangi bir adamı öldürseydin , seni götürür kendi elimle hükümete teslim ederdim ." Memed: "Ben de başka bir insana kıyamazdım zaten " dedi Süleyman olduğu yerde zınk diye durdu . Memedin yakasından tuttu . Gözlerini gözlerine dikti : "Bana bak ! Oğlum İnce Memed , " dedi . " Suçsuz adamı, az suçu olan adamı , parası için adam öldürürsen iki elim yakanda olsun" Memed, dingin : "Bundan sonra insan öldürmeyeceğim. " Süleyman , yakasını bırakmadan : " Eğer bir Abdi Ağaya daha rastlarsan , onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun . Yüz tane Abdi ağa görürsen , yüzünü de öldür ..." Memed, gülerek : "Söz " dedi . "Yüz tane bulursam , yüzünü de "
Sayfa 123Kitabı okudu
Kur'an' ın Türkçelestirilmesinden, yani anlaşılmasından rahatsız olup bunu “dinsizlik” diye adlandıranların, ezanın Türkçeleştirilmesini de aynı şekilde “dinsizlik ” diye adlandırmalarına şaşmamak gerekir. Onlara göre Arapça “Allah” sözcüğünün yerine Türkçe “Tanrı” sözcüğünü kullanmak bile dinsizliktir! Oysaki, bilindiği gibi “Yaradan”ın en eski adlarından biri Türkçe “Tanrı” sözcüğüdür. Orta Asya’da MS 8. yüzyılda “Tengri” diye kullanılan bu sözcük, MÖ 4000’lerde Sümerlerde “Dingir” olarak kullanılmıştır. Yani Türkçe “Dingir/Tengri/ Tanrı” sözcüğü, etimolojik olarak Arapça “Allah” sözcüğünden daha eski bir sözcüktür. Ayrıca Türklerin Yaradan’ a kendi dillerinde seslenmelerinden daha doğal ne olabilir? Bunun dinsizlikle ne alakası vardır? Yoksa bizim dinciler, Allah’ın Türkçe bilmediğini mi sanmaktadır? Ayrıca Atatürk’ten önce geçmişte de “Allah” için Türkçe “Tanrı”, hatta “Çalab” adları kullanılmıştır. Örneğin Yunus Emre, Molla Feneri, Süleyman Çelebi zaman zaman Arapça “Allah” yerine Türkçe “Tanrı” ve “Çalab” adlarını kullanmıştır.
Sayfa 355Kitabı okudu
Reklam
Bana bak! Oğlum İnce Memed dedi “ suçsuz adamı az suçu olan adamı, parası için adam öldürürsen iki elim yakanda olsun.” Memed dingin: “bundan sonra insan öldürmeyeceğim “ Süleyman yakasını bırakmadan: “Eğer bir Abdi Ağaya daha rastlarsan onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi ağa görürsen yüzünü de öldür...”
Sayfa 123 - YKYKitabı okudu
"Bana bak! Oğlum İnce Memed," dedi. "Suçsuz adamı, az suçlu olan adamı, parası için adamı öldürürsen iki elim yakanda olsun." Memed dingin: "Bundan sonra insan öldürmeyeceğim." Süleyman yakasını bırakmadan : " Eğer bir Abdi Ağaya daha rastlarsan, onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi ağa görürsen yüzünü de öldür.. " Memed gülerek: "Söz" dedi. "Yüz tane bulursam yüzünü de.."
Sayfa 124
Bana bak! Oğlum İnce Memed, dedi. Suçsuz adamı, az suçu olan adamı, parası için adam öldürürsen iki elim yakanda olsun. Memed, dingin: "Bundan sonra insan öldürmeyeceğim. " Süleyman, yakasını bırakmadan: "Eğer bir Abdi Ağaya daha rastlarsan, onu da öldürmezsen gene iki elim yakanda olsun. Yüz tane Abdi Ağa görürsen, yüzünü de öldür… " Memed, gülerek: "Söz, dedi. Yüz tane bulursam, yüzünü de… "
Biraz yürümek istediği için Süleyman’ı gönderip kapıdan içeri girdik.Büyük bahçeyi geçip rektörlük binasına yöneldik. Bahçe kızlı erkekli yüzlerce öğrenciyle doluydu. Profesör, hareketli, canlı bir ortamda, dingin bir şekilde yürüyordu. Yol boyunca yaptığı gibi, dikkatle etrafını seyrediyordu. “Giriş kapısında niye polis var? diye sordu. “Onlar uzun yıllardır üniversiteleri, üniversitelilerden koruyorlar.”
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.