Yeryüzünde kendini bu kadar mutsuz hisseden başka biri var mıydı acaba? Hayır, Kate olmadığından emindi. Yalnızca yatmak isteği değildi bu, o noktanın ötesine geçmişti; hayır yalnızlığı ve açlığı öyle büyüktü ki, Kate`i korkutuyordu. Gözyaşları iyice hızlandı. Ah, sevgisiz bir yaşamın acısı. Kader kartlarını dağıtırken ona neden bu kadar kötülerini vermişti? Gerçekten sevilmesi bu kadar güç biri miydi?
Frank, Katia’yı unuttuğuna inanıyordu. 92. Caddede yaşadıkları, Katia’nın onu tam anlamıyla arkasında bıraktığını ve kendi yaşamına doğru güzel güzel kanat açtığını ayrımsamasını sağlamıştı. ama sonra, Lex’teki Katia’yı okumuş ve başka bir şey düşünemez olmuştu. sil baştan. onunla konuşmak için yanıp tutuşuyordu.
Sayfa 324Kitabı okudu
Reklam
her kadın yalnızdı, bu onun doğuştan sahip olduğu bir hak, yükümlülüğüydü. eğer yalnızsa, insanlara ve anlaşılmaya aç demekti. çevresi ailesiyle sarılıysa, bir dakika bile yalnız kalamıyorsa, kendine aç demekti.
Sayfa 316Kitabı okudu
öte yandan, kendini meşgul etmeye, beynini yeni düşüncelerle ve deneyimlerle doldurmaya ne kadar çalışırsa çalışsın, Katia’nın hayaletinden kurtulamıyordu.
Sayfa 301Kitabı okudu
gerçekte gerçeklik diye bir şey yok, diye düşündü, yalnızca insanların uydurduğu bir şey bu. ve oldukça beceriksiz bir biçimde.
Sayfa 264Kitabı okudu
işin üzücü yanı, şu ana kadar yaşamını yaşamda değil de beyninde yaşıyor olmasıydı.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.