Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan, özünde kötülüklerle dolu bir canlıdır. Ve ahlak, insanın kendini diğerlerinden korumak için yarattığı bir kalkandır. Fırsatını bulduğunda her insan, mutlaka ahlaksızlığa başvuracaktır.
Bize o.çocuğu görünümlü dürüst insanlar lazım, aksi değil.
“Bir kişi dürüst olduğu halde öyle bilinmiyorsa zarara uğraması kaçınılmazdır. Öte yandan, dürüst olmadığı halde öyle bilinen birinin önünde cennetin kapıları sonuna kadar açılacaktır.” // Adeimantos
Reklam
“Yağ yakmak” (yalakalık) deyimi işte buradan gelir..
“Tanrılar bile yalvarıp yakarmayla kandırılabilir! İnsanlar bir günah, bir kabahat işlediklerinde, Kurbanlarla, yağlarla, adaklarla, şaraplarla Tanrıların öfkesini dindirirler.” // Homeros
Yanlış konuşmak sadece dile karşı işlenen bir suç değildir, aynı zamanda ruhlara da zarar verir.
“Geçmiş olan geçip gitmiştir; geçmiş, gelmek üzeredir.” Heidegger’in bu sözü, insana ilk bakışta tuhaf görünüyor. Cümlenin ilk kısmında sorun yok, geçmiş geçip gitmiştir. Ama peki gelmekte olmasına ne demeli? İnsanın saat zamanı ile anlattığı hikâyelerin zamanı, birbiriyle örtüşmüyor. Zaman tecrübemiz, içimizdeki hikâye ile içinde yaşadığımız daha geniş hikâye arasındaki gerilime tâbi. İç deneyimimiz bize geçip gitmiş olan yılları anlatmıyor. Çizer Eflatun Nuri bir söyleşisinde şöyle bir şeyden bahsediyordu, aklımda kaldığı kadarıyla: “Bir trenin penceresinden gözüm güzel bir kıza takılmıştı. Tren hareket edince onu daha fazla görebilmek için geriye yürüyor, tren camından onu seyrediyordum, ta ki bir aynaya rast gelip de kendi yüzümü görene kadar. O görüntüyle birlikte genç bir delikanlı değil de altmışlı yaşlarda bir ihtiyar olduğumu fark ettim.” Hiç kimse kendisinin yaşlandığına inanmaz. Sağlığımız yerindeyken yaşlılığın yaklaştığını tecrübe etmeyiz. Aslında yaşlanma sürecinin etkilerini algılarız; içten içe yaşlandığımızın farkındayızdır. Ama ölüm gerçeğinden kaçmak için zamanı yok sayarız.
Sen aşkın ölü beni, eflatun özlem Varsayıp durdum kıyında Hangi ellerimle dokunsam hiçinizdim İşte bu yüzden Sırf bu yüzden yazdım ölümü Göz kapaklarıma
Sayfa 24
Reklam
İnsanlar, ancak korkaklık, ihtiyarlık ya da başka bir yetersizlik yüzünden eğrilik edemedikleri için eğriliği kötülerler. Besbellidir bunun böyle olduğu. Bu çeşit insanlara haksızlık etmek imkânı verilecek olsa, bu imkânı sonuna kadar kullanırlar
Kahin, görebilen tek gözuyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü O adamı gördü. Bunu görmek kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıklanı O dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. Gözün görevinin görmek degil hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. Yedikule Kahini'nin yegâne gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerinin ona gösterdiği yegâne sey, o uçsuz bucaksız karanlıktı.Tıpkı sessizliği dinleyen Eflâtun gibi, kâhin de sustu. Belkide susmak. gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
İnsanın şikayetçi olmasini saxlayan şey inançdir
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.