Büyük bir 'utanç' duyduğu halde, son yılın önemli olaylarını, art arda aklından geçirmeye başladı.
İlk önemli dedikodu, savaş sırasında halktan mal olarak toplanan olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış, bunlar makbuz karşılığı, zaferden sonra parayla ödenmek şartı ile alınmıştı. «Ödenmeyecek. Ödense bile zamanı belirsiz» fısıltısı yayıldığı,
Sayfa 73 - Tekin Yayınları
"Yazmak, sözcüklere çobanlık etmektir. Gece gündüz demeden beyninde sözcük gütmelisin. Çayırlıklarda otlayıp akşama ağılına süt dolu memelerle dönen koyun ne ise yazar odur. Koyun, gergin meme uçlarını bir an önce kuzularının ağzına sokma telaşıyla ağılına koşar. Kağıt ya da bilgisayar ekranı kuzu ise, belleğin sözcük yüklü uçları onların besinidir. Koyun, nasıl doyana kadar memelerini kuzularının ağzından çekmiyorsa, yazar da, kağıt istedikçe sözcükle beslemelidir yazdığını."
Sayfa 63 - Can Yayınları
Havada telaşlı bir aşk parıltısı
Ben de haykırdım o suların diliyle
Derelerden dallara yürüdüm gece gündüz
Her damlanın sözleriyle yeniden öldüm
Sayfa 49Kitabı okudu
Cavid Beyin çektiği cefa
Cavid Bey, cezaevinde bulunduğu dönem içinde eşi Aliyye Hanım’a her gün mektup yazmış ve yaşadıklarını anlatmıştı. Satırlarında kimi zaman hasret, kimi zaman da şikâyet vardı. 34’ncü mektubu oğlu Osman’a olan özlemini dile getiren satırlarla doluydu: “... Yemekleri yine hafif yiyorum. Dün peynirsiz bir makarna ile kuzu külbastı... Pek az. Osman’ın
Moiz'i bu akşam bu konağa sokmak için Adnan onu gündüz, sırayla hamama, berbere, kundura boyacısına, fes kalıpçısına götürmüştü; fakat sefalet muziptir ve fukaralığın insan vücuduna oyduğu izler, uzaktan kir gibi görünen kemik gölgeleri suyun heyecanı ve sabunun inadıyla kaybolamazdı. İnsan derisinin temiz olduğu belli olmak için altında kan lazımdır: Moiz, temizlenince büsbütün çirkin olmuştu.
Apo'nun idamına karşı çıkıp Adnan Menderes'in asılmasını onaylayıp, Küba'da idam mangalarina nezaret eden Che Guevara'ya kahraman gözüyle nasıl bakılabilir ki?
Sayfa 267Kitabı okudu
