Futbolculari, tam amatör, edepli hatta utangaç efendilerdi. Esnafı, müşterisine «Bugün, bu malı sana veremem» diyebilirdi. Mahalle bekçilerinin gözleri, gece gündüz üstünüzdeydi ve hamal kâhyalari vardı ki mahallenizde yangın, evinizde hasta veya ölü mü var, tayfasını toplar, siz çağırmadan yardıma koşardı
Bizim Dergah Dergisi'ne Yapılan Saldırıyı Kınayanlar (Alfabetik Sıra): Abdullah OKUR/Dazkırı-AFYON Abdurrahman KESKİN/ANTALYA Adem KINACI/ADANA Adil ARSLAN Adnan PAKSOY Adnan TATLISU
Reklam
Cavid Beyin çektiği cefa
Cavid Bey, cezaevinde bulunduğu dönem içinde eşi Aliyye Hanım’a her gün mektup yazmış ve yaşadıklarını anlatmıştı. Satırlarında kimi zaman hasret, kimi zaman da şikâyet vardı. 34’ncü mektubu oğlu Osman’a olan özlemini dile getiren satırlarla doluydu: “... Yemekleri yine hafif yiyorum. Dün peynirsiz bir makarna ile kuzu külbastı... Pek az. Osman’ın
Hidayet, Adnan'a anlatıyordu: "Bu Tüfekçibaşı Tahir Paşa her gece sarayda yatar, evine gündüz giderdi. Abdülhamit ona güvenerek uyurdu. Birçok Arnavut kaldırımlarını vaktiyle bu Tahir Ağa yapmıştı. Kaldırımcı şimdi Müşir'di(mareşal). Herkes onun elini öpüyordu." Adnan aptal aptal sordu: “Abdülhamit kaldırımcıyı niçin Müşir yapmıştı?" Hidayet, alay ederek cevap verdi: “Müşirlikten sonra başka rütbe olmadığı için!"
Geri16
64 öğeden 61 ile 64 arasındakiler gösteriliyor.