Her mahkûmiyeti, cehalet doğurduğu gibi her hâkimiyeti de ilim sağlar.
Sayfa 95 - Mutasavvıfça Bir ŞiirKitabı okuyor
Ceza korkusuyla çekinilen kötülükler, ödül ümidiyle yapılan iyilikler, insanın yaradılışındaki çirkin hayvanlığı gidermiş sayılmaz. Güzel ahlak bizde dış etkilerle zorunlu değil, adeta yaratılıştan gelen bir şekilde kökleşerek gelişmeli, meydanda hâkim mahkûm kalmamalı, yani artık eğitilmeye muhtaç bir fert görülmemeli, cehalet bütün karanlığıyla ortadan kaldırılmalıdır. Bu ahlaki gelişimi imkânsız saymasak bile buna alışmak için daha çok vakit olduğunu görüyoruz. O zamana kadar insanlık pek ıstıraplı devirler, nöbetler geçirecek, daha sayısız kurban verecektir.
Sayfa 93 - Mutasavvıfça Bir ŞiirKitabı okuyor
Reklam
Tiyatroda ağlamak gülmenin bir çeşididir. Zaten fizyoloji bakımından gülmekle ağlamanın bazı durumlarda farkı yok gibidir. İkisi de sinir zayıflığından ileri gelir... Eğer ağlamakla ahlak düzeltmek mümkün olaydı dünyada çocuklardan uslu akıllı kimse bulunmazdı...
Sayfa 9
Bugün en medeni sandığımız milletler, zoraki bir eğitimle yaşıyor. Çünkü özgürlük, eşitlik ve tam bir kardeşlikle mutlu bildiğimiz memleketlerde hükümet, kanun, mahkeme, hapiste, cezalar, idam var. Bunlar niçin var? Çünkü kaldırılsa insanlar birbirini yer.
Sayfa 92 - Mutasavvıfça Bir ŞiirKitabı okuyor
Bugün en medeni ve ileri milletlerin yönetimleri altına toplanmış insanlar hâlâ iki kısımdır: hâkim ve mahkûm. İşte kanunlar da bu esasa göre yapılır. Ahlak kitapları da bu maksat gözetilerek yazılır.
Sayfa 91 - Mutasavvıfça Bir ŞiirKitabı okuyor
Büyük ve derin kelimeleri anlama hakkı yalnız hak edenlerine bahşedilmiş bir ayrıcalıktır. Görünüşe aldanarak bir şey anladım diye sevinip durmamalı, derinliğine girmeye uğraşmalı.
Sayfa 89 - Mutasavvıfça Bir ŞiirKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.