Kuşkusuz bu bambaşka dediğim hayatı da yakında geride bırakacağım. Düşünüyorum, kim bilir ne kadar çok ben geride kaldı.
Sayfa 32 - Metis KitapKitabı okuyor
Yürümüyorum. Yürümeyi çoktan bıraktım. Buraya, bu kaya kovuğuna sığınmışım, öyle diyorum, sırtımı kayaya vermiş oturuyorum, gece olunca kovuğa giriyorum, gövdem tam kovuğa uygun, kaplumbağanın kabuğuna çekilmesi gibi dizlerimi toplayip içeri giriyor, kıvrılıyorum. Kovuğum, diyorum, sanki burada yaşamaktan memnunmuşum, sanki yerimi bulmuşum gibi.
Reklam
Gitmek ama nereye? Gidecek bir yer yok, öyle hissediyorsun ki senin için her yer hiçbir yere dönüşmüş.
İş işti ya, yine de şaşırıyorsun, insan yıllar boyunca neredeyse her gününü bir yerde geçiriyor, ama o yer aslında hayatında hiç yer tutmuyor.
Her biri ötekine sinir bozucu duruşu ya da bakışıyla şu gerçeği anımsatmak için var sanki; yaşam acımasız, sakın düşeyim deme, bir kez düştün mü, sokak köpeğinden beter olursun.
Dünya belki bütünüyle homojen hale geldi, belki bugün o kadar çok fazla ses var ki sorunumuz artık işitmek değil, kulaklarımızı nasıl koruyacağımız, yani işitme duyumuzu nasıl koruyacağız gibi bir şey. Bilemiyorum.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.