Yürümüyorum.
Yürümeyi çoktan bıraktım. Buraya, bu kaya kovuğuna sığınmışım, öyle diyorum, sırtımı kayaya vermiş oturuyorum, gece olunca kovuğa giriyorum, gövdem tam kovuğa uygun, kaplumbağanın kabuğuna çekilmesi gibi dizlerimi toplayip içeri giriyor, kıvrılıyorum. Kovuğum, diyorum, sanki burada yaşamaktan memnunmuşum, sanki yerimi bulmuşum gibi.