İnsan geleceği düşünerek yaşayan bir varlıktı ama bunu yaparken yanlış adımlar atmaktan kaçamıyordu. Bu adımlar onu hep düne düşürüyordu. Düne düşmek, geçmişe düşmek değildi. Dün en yakın geçmiş gibi görünse de geçmiş değildi. En kolay hatırlanan geçmiş, zaman olarak, en hayal kırıcı, en umut bileyici bir yok zamandı. Dün en büyük ölüm bahçesiydi. Geçmiş, birikmiş dünlerden oluşan engin, yumuşak bir hatırlatma bahçesiyken, dün, hiçliğin en sert, en zalim, en keskin yüzüydü. Her şey bütün berraklığı ve bulanıklığıya orada öylece duruvermekteydi, ölü dünler çokluğunda.
İnsan hep geleceği düşünerek yaşayan bir varlıktı ama bunu yaparken yanlış adımlar atmaktan kaçamıyordu. Bu adımlar onu hep düne düşürüyordu. Düne düşmek, geçmişe düşmek değildi. Dün en yakın geçmiş gibi görünse de geçmiş değildi. En kolay hatırlanan geçmiş zaman olarak, en hayal kırıcı, umut bileyici bir yok zamandı. Dün en büyük ölüm bahçesiydi. Geçmiş, birikmiş dünlerden oluşan engin, yumuşak bir hatırlama bahçesiyken, dün, hiçliğin en sert, en zalim, en keskin yüzüydü. Her şey bütün berraklığı ve bulanıklığıyla orada öylece duruvermekteydi, ölü dünler çokluğunda.
Reklam
Oysa geçmiş yada gelecek diye bir şey yoktu ve aslında bana kalan tek şey şimdiki zamandı.
Eylül'dü
Eylül'dü. Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz. Eylül’dü. İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman.. Dedim ya… Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.
Otobiyografi Tarihine Kısa Bir Bakış
Geçmiş hem şimdinin hem geleceğin temellerinin atıldığı bir zamandı. Kaynağını anlayamadığımız davranışlarımızı, işte bu unuttuğumuzu sandığımız ya da pek farkında olmadığımız geçmiş belirliyordu. Bu geçmişin yeniden anlamlandırılması pek çok sorunun aydınlanmasını sağlayabilirdi.
Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman.
Reklam
267 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.