Çok geçmeden gece, ona, bütün gecelerden da ha koyu, daha korkunç göründü; sanki gerçekten de gece, ken dini artık düşünmeyen düşüncenin, düşünceden başka bir şey tarafından alaycı bir şekilde nesne olarak ele alınan düşüncenin yarasından çıkmıştı. Gecenin ta kendisiydi bu.