Frau von Taussig güzeldi, ancak gençlik yılları artık geride kalmıştı.
Sayfa 233Kitabı okudu
Gürültülü kahvenin içerlek odasında
yaşlı bir adam, masada iki büklüm;
önünde bir gazete, yapayalnız.
Sefil yaşlılığın ezikliği içinde
düşünüyor, ne kadar az çıkardı hayatın tadını
güçlü olduğu yıllar, yakışıklı,
Biliyor, nasıl yaşlandı; farkında, görüyor her şeyi,
ama gençlik yılları daha dün gibi
geliyor ona, Hayat ne kadar kısa, ne kadar!
Düşünüyor, Bilgelik denen şey nasıl da aldattı onu;
nasıl hep güvendi -ne çılgınlık!-
“Yarın, bol bol zamanın var” diyen o yalancıya.
Dizginlediği coşkular geliyor aklına; gözden çıkardığı
onca sevinç. Yitip gitmiş her fırsat
Şimdi alay ediyor kafasız sağgörüsüyle.
... Bunca düşünce, bunca anımsayış
başını döndürüyor yaşlı adamın. Ve gidiyor gözleri
kahvenin masasında iki büklüm.
Sayfa 10Kitabı okudu
Bismarck
BİSMARCK Otto von (1815-1898)
Alman devlet adamı. Sıkı bir disiplin altında yetişti. Askerliğini gönüllü olarak yaptı , Prusyalı asker disiplini, soyluluğun verdiği gurur ve sağlam bir Protestan eğitiminin getirdiği dinsel inanç tamamlıyordu bu kişiliği. Bismarck'ın bütün isteği , daha gençlik çağından itibaren Alman birliğini kurmak ve güçlendirmek olmuştur.
Bismarck 1864-1871 yılları arasında hayatının en büyük amacı saydığı Alman Birliğini kurdu.
****Gençliğe üç öğüdüm var : Çalışın, çalışın, çalışın.
****Eğer acı çekiyorsanız siyaset adamı olamazsınız ; siyasette acımaya yer yoktur.
****Fransızların sırtına sopayla vurabilirsiniz , yalnız vururken özgürlük ve insan onuru üstüne güzel bir söylev çekerseniz , sopaya aldırış etmez , söylevi dinlerler.
Gençliğimde insanın yaşı ilerledikçe hayattan yavaş yavaş elini eteğini çekmesi gerektiğini düşünürdüm. Ama yaşlanınca fark ettim ki insanlar gençlik yılları son bulduğunda da aynı hevesle sevebiliyor, sevilebiliyor, mutlu olabiliyor, üzülebiliyor, hayal kurabiliyorlar.
Gömleğini bırakıp giden bir yılan gibi kendini terk edip gitmişti bir şey, bütün gençlik yılları boyunca ona eşlik etmiş, onun olmuş bir şey yoktu artık.
Her iki cins için de gençlik aşk mevsimidir ; ama bu dertsiz tasasız günlerde , duyguların yerini düşüncenin alacağı , yaşamın daha önemli yılları için hazırlık yapılmalıdır . Ama Rousseau ve onun izinden giden başka bazı erkek yazarlar , kadınların eğitiminin tek bir amaca - erkeklere haz vermeye - yönelmesi gerektiğini yineleyip dururlar .
