Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"bir genarele martı olmasını buyursaydım, o general de aldığı buyruğu yerine getirmeseydi suç kimde olurdu?" "sizde" dedi küçük prens. "tamam. herkesten verebileceği kadarını istemeliyiz. otorite her şeyden önce sağduyuya dayanmalıdır."
Musa Akhenaton’a yakın bir aristokrattı. Ya bir general ya da bir din adamıydı. Hayallerinin Mısır’da gerçekleşemeyeceğini fark edip çözümü buldu. Mısırlılar’ın hor gördüğü dini başka bir halka benimsetebilir, yeni bir krallık kurabilirdi. Neticede Yahudiler’le anlaştı, onların başına geçti, onları Mısır’dan çıkarıp bu monoteist dinde eğitmeye karar verdi.
Reklam
Atatürk Sofya'da
Gösteri sonrası gittikleri Bulgaria Oteli'ndeki davette tanıştığı General Kovaçev'in güzel kızı Miti, Mustafa Kemal'i çok etkilemişti. Bu genç kadınla evlenmeyi istedi; ancak farklı kültürler, savaşlar ve ateşe düşen dünya buna engel oldu.
Sayfa 28
İsrail-Mısır Mütarekesi
İsrail-Mısır mütareke görüşmeleri 12 Ocak 1949'da Rodos'ta, BM arabulucusu Ralph Bunche'un gözetiminde başladı. 42 gün süren müzakerelerden sonra, 12 maddelik İsrail-Mısır Genel Mütareke Anlaşması (General Armistice Agreement) 24 Şubat 1949'da imzalandı. Bu mütareke anlaşmasına göre, taraflar bu mütareke süresince hiçbir askeri ve siyasi avantaj sağlamamaya çalışacaklar ve karada, havada ve denizde hiçbir saldırgan harekette bulunmayacakları gibi, bu anlaşmanın hükümleri, tarafların, Filistin meselesinin müstakbel çözümüyle ilgili tutumlarına hiçbir şekilde tesir etmeyecek ve mütareke çizgisi de taraflar arasındaki siyasi sınır ve toprak sınırı olarak telâkki edilmeyecektir. Mütarekenin bu hükümleri, diğer Arap devletleriyle imzalanan bütün mütareke anlaşmalarında da yer almıştır. Bu mütareke ile Gazze bölgesi Mısır'a bırakılmakla beraber, uzunluğu 25 mil, genişliği 3.5-5.5 mil arasında değişen bir toprak şeridi haline geliyordu. Yani Mısır 135 milkare büyüklüğünde bir toprak kazanıyordu. Fakat Gazze'nin bazı köyleriyle, bazı köylerin tarlaları İsrail tarafında kalmıştı. Kaldı ki, bu sınır düzenlemesiyle birlikte, Gazze'nin normalde 70.000 civarında olan nüfusuna, şimdi, Filistin'in diğer yerlerinden gelen 200.000 mülteci de eklendi. Mısır, bu mültecileri kendi nüfusundan ayrı tutmak için bunları Gazze bölgesinde muhafaza etmiştir.
Yeni rejimin güçlü ismi General Abdülkerim Kasım, Birleşik Arap Cumhuriyeti'ne katılmak yerine, bütünüyle Irak'a özgü ve açıkça sola dönük bir devrimin sözcüsü süsü verdi kendine. Böylece, çok geçmeden, Nâsr'ın amansız düşmanı haline geldi ve bu iki adam arasında ölümüne bir mücadele başladı. 7 Ekim 1959'da, Bağdat'ın göbeğinde, Kasım'ın zırhlı arabası kurşun yağmuruna tutuldu. General hafif sıyrıklarla çıktı arabadan; bacağından yaralanan saldırgan kaçıp Suriye topraklarına sığınmak üzere sınırdan geçmeyi başardı. 22 yaşındaki ulusalcı bir militandı bu, adı da Saddam Hüseyin'di.
229. Hamsi de balıktır, balina da. Amma aralarında ne kadar fark var. Er de askerdir, general de. Amma birbirlerinden ne kadar da uzaktırlar. Kâinatı arkasına alıp huzuru ilahiye çıkıp bütün mahlûkat ve mevcudatın ibadetlerini dergah-ı ilahiyyeye arz ederek halifeyi arz olduğunu gösteren, Rububiyyet-i külliyye-i ilahiyyeye karşı ubudiyet-i külliye-i insaniye ile mukabele eden ve bu kainatın bir meyvesi olan insan da bir insandır, attığı bir bomba ile binlerce insanı katleden bir canavar da insandır. Her ikisi de insandır; amma ikisi arasında ne kadar fark vardır. Bunun için "ben de insanım" diyenlere karşı sen yine de dikkatli ol! Çünkü bu dünyada her çeşit insan vardır. ***
Tebeşir YAYINLARIKitabı okuyor
Reklam
Ve General János Boka, etrafına bakınıp yalnız olduğunu anlayınca yüreğini yakan acılara daha fazla dayanamayarak kapı pervazına dayanıp ağlamaya başladı.
Sıyrılmak yolu
"Öldürdü ama hiçbir şey hatırlamıyor," diyorlar. Tıp da onları destekliyor, düşünebiliyor musunuz general?
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
... savaşlar dağılmış suratlardaki yara izlerinden okunur, kalıp gibi, gıcır gıcır ütülü üniformalarına bürünmüş general fotoğraflarından değil.
Xwezî em di nezera hevdû de jî yek ba na .
Başta Diyarbakır olmak üzere, Mardin (Cizre), Urfa (Siverek), Ağrı, Kars, Erzurum, Bingöl, Bitlis, Batman, Van, Tunceli, Elazığ, Malatya, Maraş ve Gaziantep gibi, Kürdlerin yaşadığı hemen hemen tüm illerden, davada yargılananlar ol- ması dikkat çekicidir. Sünni olanlar var, Alevi olanlar var; ko- nuştuğu lehçe Dimili (Zazaca) olanlar var, Kurmancî olanlar var. Ayrıca, yargılananların bir kısmının subay ve yedek subay olması da dikkat çekicidir. O dönemde, az da olsa, Kürdler su- bay olabiliyordu. Günümüzde bu tamamıyla engellenmiştir. Her üç kişiden birinin Kürd olduğu ülkede, günümüzde Türk ordusunda %1 oranında bile Kürd subay yoktur, general hiç yoktur; bazı istisnalar dışında emniyet müdürü ve vali olma- dığı gibi...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.