Onlar kendi düşüncelerinde de bizim ruhumuzla değil, başka ruhlar ve hayaletlerle, bizim görüp bildiğimiz karanlıklarla değil başka başka karanlıklarla meşguldü. Öyleyse neden biz, gemi enkazının sahipsiz eşyası içinde eşelenip duran biz kazazedeler, ancak bir felaketin görünür kıldığı, yitip gidenlerden geriye kalan tek şey olan bu önemsiz, daha önce hiç fark edilmemiş, hiç kıymet verilmemiş yığının içinde öylece terk edilmek zorundaydık?